SON SES
Çöl yeli ruhum; eser sıcağın mağrur gölgesine.
Müptelası olur gözlerim, gökyüzüne kanat. Uzanır ellerim, en uzak çocukluk sesine, Sükunete boyadığım duvarlarda, binbir asık surat. Yaşlı yapraklar, düşerken karanlığın nefsine, Gecenin güneşinden, ikramdır ab-ı hayat. Bir kareye sığmaz, ömrün her mutlu anı. Hatıra torbası dolup taşar, sevdiğim insanlarla. Yer-gök titrer, kapımı çaldığında ölüm kaanı, Üstüm kirlenir, pişmanlıktan arta kalanlarla. Sensiz aleme göçerken; cebimde saklarım her duanı, Tane tane harcarım, çarpıştıkça yalanlarla.. Yağmur altı sokaklarda, gül rengi yanakların ıslanır. Kış ortasında ısınır, kederleri üzerine örtüp. Aşka küskünlerin kalbi, bir başkasına kapanır. Her dikenin kan döker, acılara kolayca sövüp. Sonbahar kadehlere doldurulur, tebessümle yıllanır; Sarhoş eder, canlandıkça, keşkeleri görüp İsmail ŞANLI |