(SİTEDEKİ İKİNCİ ŞİİRİM OLMASINA RAĞMEN GÜNÜN ŞİİRİ İLE ONURLANDIRILMASI BENİ ÇOK MUTLU ETTİ. BU VESİLEYLE ŞİİR SEÇİM EKİBİNE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. ŞİİRİ OKUYAN VE DEĞERLENDİREN HERKESE DE AYRICA TEŞEKKÜR EDERİM. BU ŞİİR DÜNYASINI TAVSİYESİYLE TANIDIĞIM MÜRSEL EMRE DOĞAN ABİYE DE SAYGILARIMI SUNARIM)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Alacakaranlık şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Alacakaranlık şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Etkili bir şiirdi. Bazı hatalar söylenmiş, bunlar gelişim için söylenmiş yorumlardır. Çok olumludur eleştiri alabilmek. Tebrik ediyorum,başarılar dilerim.
Hece ölçüsüyle yazılmış bir şiirin bütün mısralarında eşit sayıda bulunduğunu; hece ölçüsünün, Türk edebiyatının başlangıcından bu yana kullanıldığını, "hece sayısı" ve "duraklar" olmak üzere iki temel özelliği olduğunu ve hece ölçüsüne parmak hesabı da dendiğinden öte bir bilgim yok doğrusu:)) Hece şiirinde var olan usta ve üstadlar şiirinizle ilgili yorumlarını zaten yapmışlar.. Benim matematikle aram hiç iyi olmamıştır :)) Bu sebeple parmak hesabım da iyi değildir :)) Ben; güne düşen genç kalemin başarılarının devamı dilemek ve 'Şiir'inizi keyif alarak okuduğumu söylemekle yetineceğim... Saygı ve sevgilerimle...
...Sevgili Murat Bey kardeşim ,siteye eklediğin ikinci şiirinle ,şiir seçki heyetinin beğenisine mazhar olman beni de ziyadesiyle sevindirdi..ilk şiirin de bence en az bu kadar güzel bir şiirdi ..yorumlara da göz atma imkanı yakaladım ,özellikle bir kaç yerdeki durak sıkıntısının olması yönündeki eleştirlerin doğruluğunu zannediyorum sen de farkettin....tabi ki her güzel şeyde kusur olacaktır...
...Hece şiirlerinin usta kalemini Yavuz Bey'in, ayrıca şiirin nesre kaçan mısralarında anlatım sıkıntısına dair söyledikleri de dikkate alınmalı diye düşünüyorum...
...sevdiğim bir kardeşimin kaleminin güçlülüğü beni mutlu ediyor ,benim de kendisinden çok şeyler öğreneceğim muhakkak..Zaten bir Edebiyat öğrtmeni her daim gelişime açık olmalıdır ki senin bu anlamda çok yol katedeceğinde aşikar...
...günün şiirinin şairi olmak elbet güzel ..ancak işin daha da zorlaşacak ..bir zaman Oflu ağabeyin bir şiirime 'çıta burası artık' dediği gibi demek isterdim sana ;ama kendimi şiirinin derinliğini anlama ve sınırını çizme anlamında çok yetkin göremiyorum açıkçası..buna anlayışım da bilgi birikimim de yeterli değil...
..bu ödül ,senin için bir moral kaynağı olacaktır daha iyiye ilerleme de ..bu anlamda bence güzel bir anlam taşıyor ,yoksa belki gün gelecek bundan çok daha iyi şiirlerinin heyetin takdirine mazhar olmadığına da şahit olacaksın...
...Kıymetli kardeşim ,şiir yolculuğun Hak katında da kul katında da makbul olsun...tekrar hoş geldin ..iyi ki geldin...
.......................................selam,saygı ve dualarımla...
Mürsel Emre DOĞAN tarafından 3/23/2010 9:57:09 PM zamanında düzenlenmiştir.
Alacakaranlık vaktinde beş kavrama ikişer kıta ile karma kalıplı değişik bir şiir denemesi düşünce olarak güzel. ..daha da güzel olabilirdi
Güne geldiği için itibar ettiğim yorumlara da göz attım biraz. Söylenenler söylenmiş zaten. Şairinin de gözünden kaçan bir temel taşı eksikliğini de ben söyleyeyim ki, hiçbir şey bulamadı demesinler.
Tüm kıtaların ayak mısralarında "bir" geçerken, dokuzuncu kıtada zannedersem unutulmuş. Şiirin temeli sağlam olursa, gerisi zamanla düzelir diye düşünüyorum. Üzerinde uzun konuşulan şiirlerin gizemli bir özelliği vardır. Bu şiir de öyle şiirlerden biri.
Genç fakat yetenekli bir kalem.. Öncelikle hoşgeldiniz.. Sonrasında, emeğinizi ve şiirinizin kurdelesini kutluyorum.
Ancak, şiir güne düştüğünde şairin sırtına da önemli bir yük biner. Bu yükün adı "ELEŞTİRİ"dir.
Üreten ve ürettiğini paylaşan her ürün sahibi, hoş sözlerle beraber eleştiriyi de kaldırabilir olmalıdır. Edip olmanın en temel gerekliliği budur.
Neden bu kadar çok şey yazarak yoruma girdiğime gelince; baştan da zikrettiğim gibi genç ve yeteneklisiniz. Bu yetenek, olumlu söylemlerle beraber, okuyucunun eksik gördüğü yerleri işaret etmesiyle gelişir. Kırılmamalı, aksine, size ve şiirinize verilen bir değer olarak algılamalısınız.
Şiire gelince; yorumumun başında da söylediğim gibi güzel şiir. Ancak bazı zaaflar var göze çarpan. Yorum sahibi bazı arkadaşlar da konuya biraz değinmişler zaten.
Bir kural değildir, evet; ama şiirin akıcı olabilmesi için (bence özellikle dikkat edilmesi gereken bir husustur) mısralardaki hece sayılarının eşit olması gerekir. Eğer 4+4+3 formuyla başlamışsanız o formla bitirmelisiniz dörtlüğü ki okur, ayak durak sıkıntısı yaşamasın.
Dediğim gibi, kural değildir elbet ama, 6+5 kalıbıyla yazılmış şiirin her mısrası aynı kalıpla yazılırsa, hem şiir estetize edilmiş olur, hem ahenk yakalanır.
Ancak ben konunun başka tarafındayım.
Mesela, ilk dörtlükte kullandığınız "yangın ve akın" kelimeleri kendi aralarında tam kafiyeliyken, sonraki mısralarda kullandığınız "an-zaman-can-seyran" gibi kelimelerle yarım kafiye oluşturuyor ve daha da ötesi, o kelimeler de, kendi aralarında tam kafiyeli olmasına rağmen, ilk mısradaki iki kelime sebebiyle yarım kafiyeye dönüşüyor.
Ayrıca, bir kaç yerde, 3.mısrayı son mısraya bağlama gayretiyle anlam kaymaları yaşanmış.
"Düşünmenin başka sevdayı haram Olduğu, gurbetten bir hazan başlar." mısraları mesela.
"sevdanın haram olduğu" şekliyle yazılmış olsa,
"Düşünmenin başka sevdanın haram Olduğu gurbetten bir hazan başlar" haliyle hatasız yazılmış olurdu.
Aynı şekilde,
"Düşlerim başını alıp upuzak Mevsimlerde açar yeniden zambak." mısralarında da bir anlam kayması söz konusu.
Cümleyi düz bir metin olarak yazdığınızda kayma göze batmaz belki ama iki ayrı mısrayı birleştirme gayretinde hata gibi görünüyor.
"Düşlerim başını alır upuzak Mevsimlerde açar yeniden zambak." şekli gibi olsa mesela, her iki mısrada da geniş zaman eki kullanımı sebebiyle, okuyanın da yorulmayacağı bir şekil alır mısralar.
Bir de, çok fazla yerde kullandığınız virgüller, gerekli olduğu yerlerde kullanılan virgüllerin göze batmasına sebep olmuş.
Bu hususlarda biraz daha dikkatli davranıldığında başarılı olmanızın kaçınılmaz olduğu kanaatindeyim.
Kaleme ve şiire selamlarımla...
Yavuz Dogan tarafından 3/23/2010 7:59:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yorum ve uzun değerlendirmeniz için teşekkür ederim. Tabi bazı şeyler aslında zamana bırakılınca fark ediliyor ve farklı nazarlardan bakılınca... Bu yönüyle kusursuzluk iddiasıyla çıkmasam da eleştirilerinizi çok değerli bulduğumu belirtmeliyim. Her eleştiri, sonrasında gidilecek yol için bir fener... Saygılarımla...
Nasıl ve hangi türde yazılırsa yazılsın; bir şiirde en önemli iki faktör vardır. Biçim ve diğer faktörler bu iki faktörden sonra gelir.Birinci faktör anlam ve anlam derinliğidir. Şiirin olmazsa olmazlarındandır.İkinci faktör şiirin içtenliği ve inandırıcılığıdır.Bu şiirin içtenliği ve inandırıcılığı mükemmel olup en üst seviyededir.(şiirde hiç riya yok ve gerçekten içinden geldiğini satırlara ve sözcüklere giydirmiş.) Anlam ve anlam derinliği açısından biraz yuka gelse de; son derece içten ve inandırıcı oluşu bazı teknik ve biçim hatalarını da gözardı ederek, okunası kılıyor şiiri. Şairde ilerisi için ışık gördüm ve tad alarak okudum.Kutlarım.Saygımla.
bazı kısımlarda kurallı cümle kulllanmanız şiirin ahengini kaçırmış ilaki dörtler halinde yazacaksanız geçişler daha sağlam olmalıydı ayrıca tamlamalar arasına noktalama işreti konulmaz sunduğu bir sihah tan başlar dğığ sıfay fiili grubu oluşutuırur dolasıyla tamlamadır biraz daha dikkat okurken anlam kargaşası yaratıyorda ama yinede emeğinize sağlık
Hoş geldiniz genç kalem. Başta, size bu siteyi öneren meslekdaşım Mürsel Emir Doğan Bey e teşekkür edeceğim. İkinci teşekkür edeceğim kişiler de seçici kurul üyeleri.
Böylesine güçlü bir yeteneği keşfetmiş olmaları beni de çok memnun etti. Önemli olan kaliteli bir şiir ve kalteli bir şairin keşfedilmiş olması.
Nekadar onore edildiğinizi çok iyi anlıyorum.Mesele ödül almakta değil. Uçmak için kanatlarınızın daha fazla güç bulmasında.Bu bir teşviktir.
Yoksa hiçbbirimiz ödül almak için şiir yazmayız. Gökyüzü bürünüp lacivert renge Ulaşır tarifi sonsuz ahenge Yavaş yavaş kurup siyahta denge Renklerle kaynaşan bir harman başlar.
Şiirsel doğa tasviri mükemmeldi.Ayrıca bu tasvir yapılırken hece kurallarına uyum, anlam bütünlüğü ve ahenk yerli yerindeydi. Bir edebiyatçı gözüyle inceledim.Şiir hakettiği yere gelmiş.Kutlarım sizi.
Daha nice güzel paylaşımlarda buluşmak üzere,size başarılar diliyorum. Kaleminiz güçlü,ilhamınız bol yıldızınız parlak olsun kardeşim.
Şiir başlığıyla geldim... hece şiirinden anlamam ama yorumlara bakınca parmak hesabı yapmam gerekti :) sabahın bu saati ders çalışmak gibi bir şey. hececilerin kıvrak zeka hesaplarını oldum olası kıskanırım, nerdeyse konuşurken bile ölçüleri tutturuyorlar.
şiir başlığında "alaca karanlık" TDK da dahil olmak üzere tüm kullanım alanlarında "alacakaranlık-alacaaydınlık" olarak geçmektedir.
ölçülü şiirlerde ölçü nerde başlar nerde biter elbette bunların uzmanları sitede özellikle Yavuz Doğan ve Oflu' abi gibi bir kaç isimin bilgilerinden faydalanmak gerekir ama şiirde her ne kadar noktalama işaretleri dense de , işaretleri silsem de bazı yerlerde karıştım;
guruba kayar / ve bir yangın başlar ( guruba kayar ve / bozuk geliyor) alır kendine / en uzak yıldızı ( alır kendine en / en burda anlamını yitiriyor),
çıkar hapsinden gibi sunduğu ..... bu heceler 5 sonrasında gelen "bir" ler bir sonraki ölçüye dahil değil mi ? dahilse, diğer dizelerde hece kayması mı oluyor ?
"Alaca karanlık" kelimesinin ben de hep bitişik yazıldığını düşünürdüm. Hatta şiirin müsvedde çalışmasında o şekildeydi. Sonra TDK'nin imla kılavuzuna baktım ve şaşkınlık içinde ayrı yazıldığını gördüm. Emin olmak için bilgisayarda yüklü olan kılavuza baktım orada da ayrıydı, kitapçının birinde baktım yine aynı. Aslında hala tereddütüm var. Ama bilginiz olsun diye söylüyorum: Ben imla kılavuzundaki şeklini kullandım. Belki "Alacakaranlık" filmi algımızı etkilemiştir diye düşünüyorum. Heceye gelince... Orası biraz derin mevzu. Hele de durak konusu apayrı. Elimden geldiğince 6+5 yazdım ama vurgu olarak 5+6 olan mısralar olabilir. Mükemmel bir şekil çalışması olarak iddia etmiyorum. En azından 6+5'in kelime içine denk geldiği bir örnek yok şiirde.
'Alır kendine en uzak yıldızı' 'Çıkar hapsinden, bir yeni an başlar' 'Gibi sunduğu, bir siyah tan başlar' 'O dem bende, sevda tutmuş can başlar'
Birkaç mısra dediğiniz bu mısralar olsa gerek. Madem kendimi noktalama işaretlerinden soyutlayarak okumam gerekiyordu, neden virgül kullandınız? Ki, bu soruma yanıt değil. Bu kısımlar 5+6 olarak yazılmış, sizin bahsettiğiniz gibi virgül kaynaklı(!)şaşırmama neden olan bir durum yok.
Şiir 6+5 olarak yazıldı. Birkaç mısrada virgülden kaynaklanan bir şaşırma yaşamış olabilirsiniz. Noktalama işaretlerinden arınık olarak tekrar okursanız duraklarda hata olmadığını ortaya çıkacaktır. Teşekkürler...
Mükemmel diye ifade edebileceğim bu eserin sahibi aziz kardeşimi içtenlikle tebrik ediyorum. Güzelliklerin hız kesmeden devamı dileğimle. Hasan DEMİRCİ
Sembolist akımın temsilcisi Ahmet Haşimi okuyormuş gibi oldum aynı. Hem teknik hemde izlenimciliğin duygu haznesinden süzümünden sonra şairden okura yansıma mükemmel düzeydeydi. Kısaca anlatıma hayran oldum.Şiirde çok net anlatım asla tasvip ettiğim bir unsur değildir.Pay bırakılmalı okura oralara düşünsel zenginliklerini katabilmeliler.Tıpkı bu eserde örneğini gördüğümüz gibi.
"Guruba kayar ve bir yangın başlar. Yayılır tüm ufka kırmızı ateş, Yüreğime kordan bir akın başlar."...............şu dizelerdeki derin hissettirişin güzelliğini kim inkâr edebilir ki. Güneşin batarken ufukta beliren o kızıllığı ateşe benzetmiş şair.Ve gecenin olmaya başladığı anlarda ki hüzün duygusunu bu kızıllıkla öyle güzel özdeşleştirmiş ki.Yürek ve yangın. Duyumsatmak, hissettirmek direk akşam olunca hüzünlenirim dememiş ufukta beliren kızıllığın kendisinde hissettirdiklerinden dem vurarak yürekteki yangına ulaşmış.Ustaca kurgu ve anlatım.Söyleyecek söz bulamıyorum. Tek kelimeyle mükemmel ötesi bir eserdi.
Ve aynı anlatım ile etkiyi tüm dörtlüklerde görmekteyiz. Candan kutluyorum değerli şair dost gönül emeğinizi.Ve paylaşalarak ortak ettiğiniz için bu güzelliğe teşekkürler ediyorum. Gönül emeğiniz varolsun.Selam ve saygılarımla.
Yorumunuz tam da o anları benim gibi hisseden bir yürekten geliyor. İnanın sade bu yorum bile şiirin yerine ulaştığını gösterir. Ötesini istemeye gerek yok.
...sevgili Murat Bey kardeşim ,ilk şiirin 14'lü heceydi..kendinle hasbihal edişin çok güzeldi..aynı minvalde devam eden 11 'li bu hecen de hakikaten güzel bir söyleyişe sahipti..Hecenin usta kalemi Oflu Mehmet ağabeyin bile övgüsüne mazhar olduğuna göre benim çok söz söylememe gerek yok, sen şiirdeki maharetini en usta kalemden tescil ettirmişsin..ne mutlu sana kardeşim...
...Senden daha nice nadide eserler okuyacağımız muhakkak ..Rabbim yolunu açık etsin kardeşim...
Mürsel Emre DOĞAN tarafından 3/22/2010 6:37:20 PM zamanında düzenlenmiştir.
Değerli ağabeyim, yine yüreğime cesaret enjekte ediyorsun. Yorumun için çok sağol. Bu güzel dünyayı tanımama vesile olduğun için de... Rabbim hepimizin yolunu açık etsin...
Edebiyat Defteri üyeleri, özellikle hece tutkunları için tâkip edilmesi gereken bir kalem. Mısra hâkimiyeti, rahatlığı ve kaygılardan uzak güveni ile heceye hem yatkın hem de yakışan bir kalemi tanımaktan son derece memnun oldum.
Çok olumludur eleştiri alabilmek.
Tebrik ediyorum,başarılar dilerim.