Çok değerli dostuma...

UFUK ÇIKMAZI

Yandık binlerce yıldır taşımaktan yükünü
Varlık ve yoklukla el ele tutuşmuş aşkın
Yarını dünden çıkarsak hayatın yekûnu
Ulaşır mı sonsuzluğa gökyüzünden aşkın


Zamanın eşya üzerinde cilvesi nedir
Nedir mekânın örtüleyen, şeffaf kubbesi
Bulamadık her esrarın hazinesi nedir
Yazılır mı bir gün bilinmezin hikâyesi


Tutulup kaldık unutulmaz bir hatıraya
Girift, akıl almaz labirentler içindeyiz
Gelir sanma yollarımız tekrar bir araya
Bozulmuş bir çağın iflahsız günlerindeyiz


Bir noktadan her yöne koşan ışıklar gibi
Gittikçe azalarak uzaklara yayıldık
Bir düğümün bıraktığı izi yoklar gibi
Çaresizliğin içinde yapayalnız kaldık


Ümit mi korkular mı hayaller mi mantık mı
Bilemedik hangisi uzak hangisi yakın
Bilgelik mi bizi yönlendiren delilik mi
Bazen akıl kalbe bazen de kalp, akla baskın


Törpülendik dişleri keskin çarklar içinde
Bıraktığımız her parçayı saydık bir bedel
Gün gelir de ufukların hepsi bittiğinde
Tutabilir mi bizleri en kenarda bir el


Bir evham gibi başımızdaki kısırdöngü
Zorlar zihinleri an an, saniye saniye
Çözümü unutulmuş paslı, çelik bir örgü
Gibi girdapların bu anlamsız dansı niye


Yorulduk binlerce yıl taşımaktan yükünü
Yaşam ve ölümle kol kola yürümüş aşkın
Geleni gidenden atsak hayatın yekûnu
Ulaşır mı sonsuzluğa dünyalardan aşkın.

................................ Murat KIRAÇ