.............
ben o masaldan kaçtım
cini boğdum fanusu da kırdım o yıldızın rahminde her gece size doğdum her gece size yandım hani; "aşk ne" derdiniz a ş k sevgilinin şah damarında z e r r e ummana düşen katre ayyukta o yıldızın tir tir titremesi işte aşk buz dağına çarpan ateş topu çığlığı volkan ağzı size deliriyor şerefinize akıyor çatlamış yağmura hasret kavrulmuş toprak "yangınım" dediğinizde s u "aşk" dediğinizde k a s ı r g a "hiç" dediğinizde c e n n e t "gel" dediğinizde b e n "iç" dediğinizde s i z s i z.... s i z....... "sine-gâh’ıma sızan ağulu şerbeti, ateşli dudaklarından içtim" (*) tecellisine razıysan a ş k ı n zehir olsa tasta / i ç i l i r m e f t u n olmuşsun cehennem olsa yolu y â r i n gayri durulmaz cehennemden g e ç i l i r...................... ... (*) Matyamu - Turnakis .... Fikret Şimşek . |
Âkil: Hiç!...
Gönül: (Yüzünde bir tebessüm ama alaycı değil) O halde anlamışsın.
Âkil: Ama ama...
Gönül: (Baştan ayağa edep kesildiği halde araya girer, cümlesini bitirmesine izin vermez, yüzünde aynı hâl) Ne anlamayı bekliyordun ki?...
Âkil: Hiç, hiç ama...
Gönül: (Tekrar sözünü keser, tebessüm yerini belirgin bir ciddiyete terkeder) Aması yok (hiç)i var... Akıllı ol Âkil!... İsminin hakkını ver...
Âkil: İyi ama hiç derken hiç bir şey anlamadım demek istiyorum...
Gönül: (Tekrar saklı bir ciddiyet ve açık bir tebessüm hali ile sessizce konuşur) İlahi Âkil!... Seni anlıyorum... Sen çok şeyi ve hatta hiçbir şeyi anlamasan da ben seni anlıyorum... (Öyle ya aşk, her şey değil de nedir ki?!...) Hem sen de şu işi anlayacak olsa idin sana isim veren Âkil ismini vermezdi...
Âkîl: Ya ne verirlerdi?...
Gönül: (Tebessüm son haddinde) Orasını da sen düşün akıllı Âkîl!... Orasını da sen düşün!...
Selamlar ağabey...
Şiir'in yattığı yerden; kalbinden öperiz...
Muhabbetle kalasın vesselam...
sır tarafından 9/21/2010 11:31:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
sır tarafından 9/21/2010 11:32:30 PM zamanında düzenlenmiştir.