İstanbul’da Aşkkim bilir şimdi İstanbul yine ne de güzeldir martıların mavilerde çığlık çığlığa dalışlarını düşündüm hani; tam da 0 boğazda rüzgâr senfoniydi yıldız yıldız başımız öpüşmelerimizi iliklerimize kadar kana(maya)sıya öpüşmelerimizi düşündüm "papatya gibisin beyaz ve ince" diye sessizliğin ortasında dans edişimizi hani; o şölen gecelerimizi tan kızıllığına dek kumsalda sevişmelerimizi sonra sarmaş dolaş /dalıp uyuya kalışımızı düşündüm __ Güz vakti…. Güller solmadan… "Şiir gülüm yine gel"(*)__ son kez, ardıma bakıp el sallarken maviler bile dağıtamadı hüznümü boynu bükük iskelede sen geliversem hiç ummadığın bir anda tam da mevsim güz, aylardan ekim geliversem işte yine kahve içerdik ben sade severdim, sen şekerli küçücük fincanlar ellerimizde hatrı kalırdı bir kırk yıl daha nur saçılırdı geceye ay gülerdi ben sana yine şarkılar söylerdim belki son yazdığım şiiri okurdum nergisleri severdin sen ufacık bir demet olurdu elimde saçların savrulurken gözlerini kapayıp koklardın yavaş yavaş sokulurdun titrerdi dudaklarımız zamanı unuturduk Salacak’ta resmini çizerdik Kız Kulesi’nin El ele yürürdük sevgilim…… Yürürdük İstanbul’da Yürürdük aşka… __İstanbul’da ah!... Güz başka… Aşk başka__ Tango; Şecaattin Tanyerli - Papatya Gibisin Resim; Kerim Yavuz (*) "Şiir gülüm yine gel" Şaban Aktaş ---- Fikret Şimşek . |