MEZARDA BULUŞURUZ
Arzuların önünde, ne mesafe ne hudut,
Önce tatlı bir hayal, sonra sevinçle, umut, Gözümüzü kaplamış binlerce renkli bulut, Arkasından kopacak tufan dolu fırtına. Dünyamız yıkılmadan varamayız farkına. Nice mutlu evlere cehennemler kurulur, Sevgi dolu kalplere bukağılar vurulur, Tez bulanır duygular, yıllar sonra durulur, Basiretler bağlanır, feryatlara sağırız, İstekte aceleci, Sabretmekte ağırız. Engine razı değil, yükseklerde her nazar, Dışlar süslü iç bozuk, süslenmiş çarşı pazar, Şeytanlar yol gösterir, insanlar kuyu kazar. Gözde gaflet perdesi, düşüyoruz tuzağa, Yakınlaştık sandıkça, kaçıyoruz uzağa. Yılanlar kanatlanır, kartallar gökten iner, Delikten fare çıkar, filleri yere serer, Umulmadık zamanda neler oluyor neler. Yolları doğru tutup, yere sağlam basmalı, Ne kimseyi şaşırtıp, ne kendimiz şaşmalı. Kehanetler kapanmış, açılmış ilim devri, Yenilenmeyen akıl, çekecek bunca cevri, Hedefimiz belirsiz, yaylar doğru ok eğri. Av ararken avlansak, acı zulüm kahır var, Asalak geçinene saray gibi ahır var. Kaç depremler geçirdi şu gönlümün duvarı, Kaç kere ırmak oldu can gözümün pınarı, Azrail’in elinde şimdi ecel yuları, Çekiyor bir meçhule, yer ve zaman belirsiz, Başına buyruk değil, iş yapmıyor emirsiz. Emeğimden fışkırıp boşa akıyor terim, Bedenime çiy düştü, sırılsıklam her yerim, Hiç kimseden fayda yok, her zaman Allah kerim, Eğlenenler eğlensin, eğlenceli pazarda, Ayrılık uzun sürmez, buluşuruz mezarda! 12.03.2010...Mustafa YARALI |
Delikten fare çıkar, filleri yere serer,
Umulmadık zamanda neler oluyor neler.
Yolları doğru tutup, yere sağlam basmalı,
Ne kimseyi şaşırtıp, ne kendimiz şaşmalı.
Ağzına, diline, kalemine sağlık ustad