AĞIT
İfrit bu
gecenin bir yarısı gelen beni kime çok gördün etimi çektin saatlerce uykum yarım yüzüm öylesine soluk bir ucube gibi nefesim ben değilim onu içime çeken tespihi dağınık saçları ve huzursuz yüzleriyle geldi ölüm bir hatırayı bırakıp masama gitti... hatıra dediğim sadece bir uçurtma dut ağacından yapmıştı büyükbabam ve ninemin aksatmadığı secdenin hızınca yokoldu gençliğim çukura tahta göze çekilen kalem yitirilen vakit aynı ellerimdi en ölü en emektar bacakları tutan aceleci bir muhasebenin taşsız çukurlarında bendim ağlayan üç hatip bir imam birde verasetçiler dadandı kanayan yarama şaşırdılar güldüler toprak attılar ve kiralık tutsaklıklarına binip gittiler yaş topraktan bir hüzün bırakıp göğüs boşluğumda SARP ÖZDEMİR |