KadınımAğrı Dağı gibi mağrur başın eteklerinde ıslandı serçe kuşları toraman oğullar verdin Anadolu’ma göğçe gelinler sardın göç yollarına duvaksız ellerinde büyüttün yosun tutan çocukluğumu bal kabağından çıngırak topraktan höllüktün tenime Nemrutun kızı fettan gelin üzüm gözlerinde tadına bandığım ince dantelalar işledin yürek telinden baldırı çıplak çocuklar sıraladın ardına her urbaya bin yama genzine tıkandı soğan hırçın boranlar döküldü ayaza kesmiş dallarında Kadınım uzaksın bana kendi terimden hiç olmazsa bir haber dilsiz başından burada ağır geçer günler yürek yangınım gurbet kuşları sökün tuttu ipek saçlarından portakal çiçekleri açtı gelmedin baldan tatlım Kadınım parmağıma kıymık batsa tuz basarım donsa kalbimin damarları sıcağın yeter içime peki senin yokluğunu hangi fırtına dolduracak yüreğimden düşerken alınyazın yad ellerin olacak anla beni imkansızım sevdamın kızıl karanfili anla ki buz bağlamasın bana kilitli bedenin 08.03.2010 yeter mi anlatmaya kadınları 8 Martlar onlar yüreğimizin incir çekirdeği hapsolmuştur tenleri kalbimize ve ince sızılarımızdır yürek terimizde…… |
Selamlar...