Mart Anaince sızım yürek telaşlarımın asil bacısı ne çok alışmıştım gül işli yastıklarına senin tenindi üstüme çektiğim göbekli yorgan hani derdin askerde başın dik olacaksın düşmana ve mahpusta yüreğine saracaksın volta yollarını olmadı kahır bulutum indiremedim asık yüzlü yağmurları tenime Çanakkale’de kaldı sana kavuşamadan bacağım dilek çeşmesinde kaldı yarimden ucu telli mendil tuz basamadım kanayan mavzer yaralarıma telaşım çocuk gülüşlerimde kaldı oyunsuz meleğim saçlarına goncalar saracaktım uzak yolları yakın kılacaktım hasretinle nasırlı ellerinle yoğurduğun ekmeğine katık yüreğinde katlanan sabır nöbetlerine nefer kızıla boyalı göğsümde karanfil açacaktım ellerini sürerken toprağıma genzine dökülecektim olmadı çınar boylum bir kurşunun açtığı yol derindir derindir askerin kendine kazdığı hendek hiç bitmedi yoksul çağda insanın insana kini savaş kocaman güçlerin bulmaca oyunu masada parmak hesabı haritada paylaşılan benim yurdum asırlarda geçse Anamın ağıtları ninnidir kulağımda Çanakklede,Adatepede,Conkbayırında sana namus sözü 05.03.2010 |
toprağımın kadınına sesleniş...
herikasın arkadaşım.
kutluyorum selam ile.