TÜKÜRMEK İÇİNİllâ çark mı lâzım, tükürmek için Kirli yüzler, eller, ne güne kaldı? Yetimin hakkını, götürmek için Nöbet tutan mallar, ne güne kaldı. İktidarı için, yatıya giden Doğuyu küstürüp, batıya giden İyi, güzel, varken, kötüye giden Sağlar, sollar, yollar, ne güne kaldı? Fırsatı kollayıp, vurgunu vuran Devlet kesesinden, saltanat kuran Çıkarı uğruna, el pençe duran Yağdanlıkçı kullar, ne güne kaldı? Önümüze kondu, zehirli çörek Atılan çamura, dayanmaz yürek Sapı göze batan, sanki bir kürek Pabuç gibi diller, ne güne kaldı? Farkımız kaldı mı, keçi koyundan Hepimiz suçluyuz, bayan, bayından Bıktık bizi bölen, kirli oyundan Allar, pullar, dallar, ne güne kaldı? Üst üste bindikçe, aklı yitiren Yaşadıkça candan, çok şey götüren Maziyi kül edip, ömrü bitiren Kahredici yıllar, ne güne kaldı. Emperyal günlerde, cepleri yakan Kendisinden önce, dikeni sokan Isparta’ya inat, yok gibi kokan Deodorant güller, ne güne kaldı. Komşu karısına, kız diye bakıp Yuvasını bozup, köz gibi yakıp Torunuyla birlik, ekrana çıkıp Eş arayan dullar, ne güne kaldı? Daha ne diyeyim, falanla filân Şurda ne kaldı ki, geriye kalan Milletin sırtından, iç edip çalan Göstermelik kıllar, ne güne kaldı? Kul çadırı, çullar, ne güne kaldı? Necati OCAKCI |
yazan yüreği kutluyorum
saygılar.