BAYRAMLIK YARINLARHer sabah gönlümüzü, gül suyuyla yıkadın; Sana minnet borcum var, sevdiğim, soylu kadın. Böyle zor zamanlara, kuruluyken saatim, Seninle güzelleşti, darmadağın hayatım. Konuşmaya ne gerek, fazladır bu söz dilden, Anlarsa eğer gülden, bil ki anlar gönülden. Her şey kolaydır bana, yükle sırtıma dağı ! Bir yeniçeri gibi, bilirim, ok sadağı. Delice rüzgar gibi, eserken sarı sarı, Her göz açışımız da, karşılarız baharı... Kaç iklimden beslenir, gözlerinde ki buğu, Düşürür bir servete, yok ederken, yokluğu... Bütün hudutlarımı, seninle yıkıyorum, Arta kalan ne varsa, kaygısız, yakıyorum... Sevgi imiş anladım, merhameti doğuran ; Sevgiden örüyorum, kaç beden dalga kıran... Durmadan geçiyorum, ışıklı şehirleri, Göğüslüyorum artık, en azgın nehirleri !... Felaket, tanıyıp da, bir daha görmemekse, İnsana ağır gelmez, eğer doğuştan körse. Benim için, hiçbiri, fark etmiyor bilesin, Söyle sen başucum da, yeter ki, gelsin sesin. Ama gibi gezip de, görüp, bilmedikleri, Sen miydin yoksa bize, dünyalık dedikleri ? Bir daha anlıyorum, dünya acayip yermiş, Sevmediysen bir güzel, yaşamaya değmezmiş... Seriyorum önüne bayramlık yarınları, Yok ederken sevgimiz, bütün karanlıkları... Hayrettin YAZICI |