Dipsiz KuyuYanarsa yansın canın gönül sızını anlat Aralasın perdeyi gizlediğin maruzat Zincirlerini kırsın özgürleşsin malumat Dökülsün sayfalara duygu yüklü haberin Ses olsun şiirlere bahtı kara kaderin Süzülürken kalemin damarından mürekkep Yüreğin süzgecinden sızarak aksın edep Cefasıdır maşukun şu ahvâlime sebep Yanarsa yansın canın gönül sızını anlat Ağlasın kelimeler eleme doysun hayat. Son hüzün sofrasında sızlanıp ağla bugün Derbeder hikâyenle kalpleri dağla bugün Sararmış ümitleri canana bağla bugün Haykır aramızdaki hasret uçurumunu Ezâsı nasıl büyük anlasın durumunu Yürü ufkuna doğru önündeki sürecin Tırmanmaktan usanma yokuşsa da menhecin Ulaşsın dost iline gurbetten dönemecin Son hüzün sofrasında sızlayıp ağla bugün Düş umudun seline coşkuyla çağla bugün. Anlat şu hal bilmeze yaptığı tarumarı Umutsuzluk çölünde kahreden ahû zârı Vuslata giden yolda çözülmeyen esrârı Gelsin gönlümü yıkan tufanına şaşırsın Dilerse azabını gözlerimden taşırsın İsterse esirgesin kalbî alakasını Takıversin boynuma mahkûmluk halkasını Giydirsin üzerime mecnunluk hırkasını Anlat şu hal bilmeze yaptığı tarumarı Derunumda açtığı onarılmaz hasarı. Önüne ser buhranın can alan loşluğunu Hasretten harelenmiş kalp deki boşluğunu Görsün özümü saran çile sarhoşluğunu Gönlümü mesken tutmuş gamı atsın başımdan Sürsün karamsarlığı çıkarsın telaşımdan Boğsun karanlığımı özündeki mehtabı Aydınlatsın gecemi nur desenli hicabı İzleriyle güldürsün ayağında türabı Önüne ser buhranın can alan loşluğunu Huzura aç simanın bezgin nahoşluğunu. Sanmasın ki cevriyle öz canımdan usandım Özlem yağmurlarının dolusunda ıslandım Mahrum kaldım cisminden hayaline yaslandım Hebâ ettim atiyi maziyi yaşatırken Kasavetin ateşi bedeni kuşatırken Sevdasına yanmaktan hiç duymadım nedamet Serâbı misafirim gözlerinde esaret Tartışmasız mülküdür bedendeki emanet Sanmasın ki cevriyle öz canımdan usandım Bilmez mi ki adanmış bir kınalı kurbandım. İhaneti fâş etsin eğer varsa kusurum Öderim diyetini çiğnense de onurum Kabulümdür yazgısı, olmasa da sürurum Tutarak perçemimden savursun fırtınası Adak bilsin canımı yakılırken kınası Gönül mahkemesinde zabt ettirsin cevâzı Kanımı helal bilsin uygulasın infâzı Umarsızca seyretsin başardığı enkazı İhaneti fâş etsin eğer varsa kusurum Fedâ olsun yoluna yere düşmez gururum. Batmasın artık cana gönül sızını anlat Aşina oldu ömre mahrumiyeti heyhat Demlendi iştiyakla yüze gülmeyen murat Ney gibi inler gönül cefanın ahengiyle Süsledi figanları solgunluğun rengiyle Hüsran cenderesinde perçinleyip devayı Sundu avuçlarıma hak olmayan revayı İnkâr etti emeği, yok saydı muhtevâyı Batmasın artık cana gönül sızını anlat Dibi görünmez kuyu aşka düştüğüm milat. 18.09.2009 Menderes OYANIK |
muhteşem bie şiir okudum ve dinledim seslendirmede
çok güzel olmuş her iki güzel yüreği kutlarım efendim şiir
beni aldı başka diyarlara götürdü başka bir alem de buldum
kendimi sizi alkışlıyorum efendiim güzel yüreğin seslenişi çok etkleyici
sevgilerimi ve kır çiçeklerimi bıraktım nadide sayfanıza hoşçakalın