Kutlu VaveylaBu yakarış, ezelden ebede bir destandır; Dalgalandığın her yer bizim için vatandır. Asuman güller açsın, parlasın mahzun hilal. Onurlu bir dünyayı arzularken gökyüzü. Doğum sancılarını haykırsın hep istikbal, Yıllanmış hayalleri konuşsun şu yeryüzü. Sen ki atam Oğuz’un şaşmaz pusulasısın, Ceddine bıraktığı kutlu vaveylasısın. Yine al kırmızıya boyansın şafağımız, Asırlık fitnelerden ayrışsın otağımız. Muhammed’in çağrısı, Alparslan’ın rüyası, Felaha davet eden müjdenin ziynetisin. Umutsun mazlumlara; gönüllerin ihyası, Karanlığın korkusu, zulmün nihayetisin. Şanın ile yücelir insanlığın şerefi, Merhametle dokunmuş hayırların gergefi. Sisli düşlerimize ol da dayanağımız, Şu makûs talihiyle barışsın otağımız. Şimdi ses ver, hasretle Mohaç’tan Kosova’dan, Gaflete düşmüş ruhlar haberinle uyansın. Muştuları getir de o ulvi muhtevadan, Yarınları nurunun hikmetiyle boyansın. Anlat sultan Fatih’i, hünkâr Abdulhamid’i, İnsanı kâmil olan nice salih mürşidi. Geçmişi tanıdıkça artsın iştiyakımız, Kenetlenip halkıyla çalışsın otağımız. Haydi, bahset Bosna’dan, Tuna’nın boylarından, Aziz Çanakkale’den ve kut-ül amare’den, Vatanın bağrındaki kefensiz toylarından, Erenlerin menheci mazideki töreden. Var olalım gölgende sarsılmaz duruşunla, Buluşalım düşmana karşı ‘’al’’ ağuşunla. Dillerimizde tekbir, şahlansın kısrağımız, Yine nal seslerine karışsın otağımız. Ses ver Allah aşkına, çorak yüreklerimiz, İlim irfan donansın, haykırsın hakikati. Yeşersin ukbâmızda fani gerçeklerimiz, Bitmez rızkımız olsun şahadetin şerbeti. Düzeni bozuk ümmet kurtulsun da araftan, Yürüsün menziline bulunduğu taraftan. Uzansın sonsuzluğa adanmış misakımız, Sadakatin yolunda yarışsın otağımız. Ant olsun ki elife ve yarattığı mim’e, Varacağız birlikte Havz-ı Kevser başına. Hizmetkârı olarak, gönderilmiş kadîme, Yazacağız adını, kıyamet savaşına. Biliyoruz bu yolun sonu, kızıl elmadır, Bu millet ki mücahit ismiyle müsemmadır. Ömür sermayesinde eceldir tutsağımız, Vakitsiz seferlere alışsın otağımız. Yıldızlar güller açmış, parlıyor nazlı hilal, Tarihî tekerrürü doğrularken semâvat. Yeminimizdir bizim: Ya ölüm ya istiklal! Cennet neferlerini konuşsun şu kâinat. Sen ki atalarımın yücelttiği alemsin, Atisine yadigâr bıraktığı âlemsin. Artık al kırmızıya boyansın âfâkımız, Yepyeni zaferlerle tanışsın otağımız. Menderes Oyanık 20.11.2018 |
Varacağız birlikte Havz-ı Kevser başına.
Hizmetkârı olarak, gönderilmiş kadîme,
Yazacağız adını, kıyamet savaşına.
Biliyoruz bu yolun sonu, kızıl elmadır,
Bu millet ki mücahit ismiyle müsemmadır.
Ömür sermayesinde eceldir tutsağımız,
Vakitsiz seferlere alışsın otağımız.
Yıldızlar güller açmış, parlıyor nazlı hilal,
Tarihî tekerrürü doğrularken semâvat.
Yeminimizdir bizim: Ya ölüm ya istiklal!
Cennet neferlerini konuşsun şu kâinat.
Sen ki atalarımın yücelttiği alemsin,
Atisine yadigâr bıraktığı âlemsin.
Artık al kırmızıya boyansın âfâkımız,
Yepyeni zaferlerle tanışsın otağımız.
Bu güzel günde bu güzel şiiri yazan arkadaşımı KUTLUYORUM...