Işıksız ölmek
Işıksız Ölmek
Ayazda üşümekten bile beter sana rastlamak Sanki etrafında fırtınalar getiriyorsun Dilim donuyor konuşamıyorum Gözlerim kırılıyor bakamıyorum Buz tuttu nefesim ve kokunu alamıyorum Oysa sen hala, ne kadarda güzel gülüyorsun... İki dağ bir tepe uzağına kaçmak yetmedi bana Dünya yuvarlak, kaçtıkça daha çok yaklaşıyorum sana Eskimiş yüzümle, yüzüne hasretim de Şöyle bir anlık bakmadım ve bakamıyorum kana kana... Sonbahar hiç uğramamış gözlerine Saçına kar düşmemiş, tebessümün savaşa girmemiş Benim kaderim seni toprağa dikmek Senin kaderinse, bana, kederden bir gölge etmekmiş Güneşe kavuşmam için gövdeni kesmem gerek O halde ışık senin olsun, benim sonum ışıksız ölmekmiş... Kapkara Dünya’mdan kaç kere seslendim Bulutlara değmiş başın, kulaklarına yetişemedim Ellerini kaldırsan yıldızlara değecek gibisin Duyuramadım işte Duyuramadım ve gönlüne erişemedim... Tutup bir uçurumdan atsaydın Yada bir dağı söküp üstüme fırlatsaydın Ayaklarıma dert bağlayıp, okyanusun en derin yerine kahkahanla salsaydın En zehirli hayvanlara ısırtsaydın En büyük mermilerle vursaydın Tırnaklarımı söküp, üstüne tuzda bassaydın saçlarından ip yapıpta acımadan assaydın Üzerime bomba bağlayıp, düğmeyede sen bassaydın keşkeeee ve keşke beni Dünya’ya satmasaydın... Her haline razıydım sensizliğin, satılmak dışında Kaldım bu ayaz yokluğunun en acı kışında Işıksız öldüreceksin beni, ya sen kalacakmısın Seninde bir gün Dünya’n durur Daha çok başındasın yolun, daha çok başında... 26 ocak 2010 Konya Çoban M.y.b |
"Oysa sen hala, ne kadarda güzel gülüyorsun..." (...kadar da...)
"Yada bir dağı söküp üstüme fırlatsaydın" (Ya da...)
"Tırnaklarımı söküp, üstüne tuzda bassaydın" (... tuz da...) "da" kullanılmasa ifade daha iyi olacak.
"Işıksız öldüreceksin beni, ya sen kalacakmısın" (...kalacak mısın)
Güzel şiirlerde buluşmak umuduyla,
Sağlıcakla kalın.