şafak kızılı sevdamyine..hasretine ıslık çalıyor şafaksız rüzgarlar senden kalma sancılarımda yitiyor haykırışlar buz kesmiş gözyaşlarımda üşürken tümcelerim sığınıyor yüreğim sen mavilerimin alaca batağına bak.... çiğniyor güneşlerimi bir bir..bir tutam ışık gözlerin erguvanların gölgesine sığınmış sen kuytularımda sus sürülmüş sözlerim yakarken yüreğimi ısrarla mil çekiyor yar gözlerin gözlerime her bakışında hasretin yar.....ah..şu.. bitmek bilmeyen hasretin kan kokusu avuçlarımda özlemini taşıyorum hayasızca ve kuzgunlar uğruyor şimdi..bütün sen yollarıma çamurdan yataklarımı süslüyor kıblesiz arsız kızıllar al geriye .. al da bitsin yüreğimi yağmalayan ölüm hasretlerin baktığım her sokakta cesetler çıkmasın karşıma ve sen..sen sevdama suslar sürülsün riyasızca lâl olsun dillerim..sus olsun kalsın tınısız dualarımda ve.. gidişinin kederi.. hala içimin o harabe sunaklarında yitiyor düşlerim ardına kadar açılmış sen kapılarımda aslında...sen yüreğimi böylesine hoyratça vuran özlemin kederli pençelerini geçiriyor yine çocuksu yanlarıma yüzümdeki senli o gül gülüşlerim soluyor bak bir bir ölüm sevdan misali yayılırken sen dolu damarlarıma erguvanların gölgelerine sığınmış senli acılarımdan yaşamım afatlarınla son bulacak bir şafak kızılında bir sabah gülüm bir sabah daha tan ağartısına uğramadan..bir seher yelinden duyacaksın haberimi..yüreğine şafak kızılı bir acı düşecek zamansızca..ve artık ne hasretini taşıyan olacak ne de... ne de gülüm yoluna bakan..hani sana bir yeminim vardı aklına gelir mi bilmem ama..sana mutlu, güneşli , ahir ve senli bir zamanda..eğer bir gün senden önce ölürsem demiştim ya.... sen kendi ellerinle göm beni..izin verme bana kimsenin dokunmasına..unutma gülüm bir sabah sen göm beni şafak kızılı sevdamla şafak kızılı topraklara ...şafak kızılı o bir sabah |