sitem müsveddeleribilmiyorlar / rüzgarın yapraklarda ne bulduğunu arıların sömürgeci ayaklarıdır bahar güzel kokular olmaktadır / çiçeklerin şehvet fabrikalarında... hüzün ara sıra uğramaktadır birbirini fazla tanıyanların sözsüz sohbetleri geçiyor aramızda git demiyorum / ama anlıyor gidecek yerim olsun diye bekliyorum diyemiyor galiba mahçup biraz / bana karşı hep ben geliyorum / sen de uğra aklına eser de... diyemiyor yalnızlığıma diş geçirenlere sunduğum misafirperver öfkelerim ve bir yudum çay ıslatıyor hüznün ses tellerini usta yalnızlığım bırakma peşimi bir yudum hava almaya çıksan sandalyene hüzün tünüyor bilmiyorlar / geminin denizlerde ne bulduğunu deniz / ayak izleri bırakmayan bir kayboluştur gece kundaklanınca pusuya düşünce bırakma peşimi usta yalnızlığım uykum kaçıyor ayak seslerin uzaklaştıkça kesif soluğunu ensemde doğur zemheri sisler çatlat tohumundan beni tekil bırakma ne olur... bu suratına tükürdüğüm hüzün / olur olmaz gelmesin anlatın onu günahım kadar sevmediğimi anne / babam hangi gün ölmüştü neden bana söylemedin söyleyin o haylaza...bu sefer / peşimden gelmesin... dediğini baba... ilk kez sözünü dinliyorum ama hiç olmazsa ben seni sevmiştim baba...beni hiç kimse sevmiyor Cemil KURT |