KRİSTAL ADAMIN AĞIDI
Durulmuyor bu yenmiş tırnakların sıkıntısında
uğultusunda uzunca dalıp gidişlerin ayın siyaha keser yüzü bir an için uçup gitse adın aklımdan sen kumral telaşım yüzün içindir şafağı öyle sabırsızca bekleyişim düşkünlüğü başımın yaralı bir ceylanın bakışı gibi yüzümde açılan çukuru doldurmak içindir sadece sükutu delen bir fısıltın yeterdi oysaki günler hızla devrilirken çekip gidişinle bu kadim ömrümde ilk kez rahatsız etmiyordu beni sarkaçları ölü zamanların senin düşünle gerildiğim çarmıhtan nasıl dönerim şimdi bana ilk ve son emir sendin nur yüzünde okudum güzü ve baharı benim dilsiz iklimim Yusuf’un üç bilmecelik kuyusu söylencesi Süleyman’ın ne hoştur bilmezsin seni tarih gibi yaşamak Meryem’e müjde veren Cebrail gibi geldi benim meleğimde senin yüreğime işleyeceğini haber ederek bilmezsin ne zor seslenmek sensiz bir kuyudan kuşa böceğe dağa taşa delik deşik edilmiş şu göğe yar olmadın ama yara oldun içime hatıramı bile anmazlar bilirim ölü okyanuslar dibinde SARP ÖZDEMİR |
Bu kadar özletme kendini.
Tebrikler yüreğine.
Sevgiyle kal.