2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
966
Okunma
gittiğin gibi gel
unutma gözlerini
suyun çekimser kaldığı
kırımsa yağmurları gibi gel
sepette limon olsun
saçların deli dağınık
sanki az önce
annenden azar işitmişsin gibi gel
dudaklarında burukluk
çenende çukur olsun
gözlerin dolu dolu gel
ellerinde soğukluk...
sanki
hiç mezar kazmamışsın gibi gel
tut güneşi
düşür peşine
itlerin uluduğu saatlerde
mola ver
çık bir ağaçlı tepeye
yele yükle saçlarını
yüreğimdeki ormana
sığacakmışsın gibi gel
tuz gibi özlet kendini
sebepsiz gitmeler türet
ama sanki hiç
gitmeyecekmişsin gibi gel
ney nefesi gibi kesiksiz
bir yele bin
sakın üşütme
illa üşüteceksen
öksürüklerini de getir
in yelden
yağız bir ata bin
kulağına fısılda
o seni bana getirir
baktın ki karanlık çöktü
bir mesel söyle içinden
öyle bir mesel olsun ki
sonu fena bitmiş olsun
bilirsin ki mesellerin
sonu hep yalan olur
o vakit bekle biraz
alacakaranlık insin
hiç telaşa düşmeden gel
nasıl olsa benimsin
susmadan gel
sözlerin de gelsin
bir film sahnesi gibi titrek
bir elbise içindesin
o halde gel
mutlaka gel
ama sanki hiç
bitmeyecekmişsin gibi gel
Cemil KURT