Umut Kumbarasından Akrep Çıktıuç uca döşenmiş kaldırım taşıyım yeni çekilmişti hiza şakül’üm alnımda çok debelendi çocuklar sek sek oynarken söküldü yüreğim misketler arandı kalp yaralarımda adımlarda hesap soruldu birden üçyüzaltmışbeş günün hesabı diyeceğim odur ki ekim alanını savsaklarsan tarlanın sapanı boşa düşer kara öküzlerden on evlekken beş olur verim rekolten umudun gölgelenir dal boylarında dolu kumbaranın esiri olursun boşalınca ömür biçerde paslı hançeriyle bedenleri boş hayaller bırakır güz hasadında karınca gibi bazen serseri bir mayında kopar tenin kopar da yerini dolduramaz emekler kendini siper ettiğin o tarla gün gelir alır intikamını serden boş başaklar misali olursun korkuluk çirkin kargalar pisler omuz başlarına sessize alırsın yürek sızını kumandadan hayat nedir senin planların garibana köprüyü geçene kadar ayıya dayı devri bitti hep çullanıyorsun pervasız dizlerine kocaman dünyayı yüklüyorsun da hani dermanı gözün mü kaldı üç arşın bezine o da kefen misali biçiliyor özüne umut kumbarasından akrepler yüzüne 03.01.2010 umuda kocaman dünyayı sığdırırsın da o sana üç evlek yer vermez hayatın tarlasında didinirsin durmadan gözyaşın silmez çünkü garibanlar hep içine ağlar acımasız dünyada |
umuda kocaman dünyayı sığdırırsın da o sana üç evlek yer vermez hayatın tarlasında
didinirsin durmadan gözyaşın silmez çünkü garibanlar hep içine ağlar acımasız dünyada
Çok doğru ve çok güzel bir söz tebrik ederim
Saygılar.