ÖLÇÜ, DÜNYA, NİYET, AKIL(Gülce-Bahçe)
Varlığı, yokluğu kuşatan mizan
Sar sarmala beni, koynunda taşı. Kafamda seherler yaksın ateşi Kuruver ölçünle bir kutlu düzen Ezelden ebede giden yolcular İçine beni de unutmadan yaz. Gün öğle vaktidir esmeden ayaz Bitmeli, gitmeli başımdaki kar. Kanayan yarama merhemini sür Doğrulup yerimden şöyle kalkayım Parlasın aşk ile gecede ay’ım… Kemlik defterini ebediyen dür Sevgiye, barışa boy atsın çağım Boy atsın, yoksa ben, çıldıracağım… * Delirdim; bilirim gonca güllerin Koktuğu zamanlar kaybolmayacak. “Rüzgârın güvercin kanatlarından Söktüğü tüy bile kaybolmayacak.” Yağmur mevsiminde ipince camın Döktüğü gözyaşı kaybolmayacak. Terleyip bunalan koca devenin Çöktüğü kum bile kaybolmayacak. Her ezan sesinin mıknatıslanıp Çektiği tunç kalbim kaybolmayacak. Yorgun çiftçilerin taşlı tarlaya Ektiği sabırlar kaybolmayacak Gençlik ovasına öğretmenlerin Diktiği fidanlar kaybolmayacak. Şu halde: …..“Ne edersen onu bulursun ……..Hangi ölçüyle veznedersen ……….O ölçüyle veznedilirsin.” * “Dinimiz aşk dini, ……Ahlâkımız aşk ahlâkı ………Nizamımız aşk nizamı ey gönül” …………“Sevdiğiyle beraberdir her insan” Ya sen kiminle berabersin söyle de bileyim? * Ey dipsiz derinlik, Yusuf kuyusu Ey her bir gözeden kaş göz eden su Boğazlarda perde perde olan su Bakraçlara çıkrık çıkrık dolan su Ter olup alnımdan yuvarlanan su Ateşten göllerde buharlanan su Dolap dolap dönüp şakırdayan su Tencerede, kazanda fokurdayan su "Ey teselli çeşmem, ümid pınarım" Yokluğun yanardağ, …………………..yanar yanarım. Eğil, eğil ey gümüşten ibrık …..İçinde feryad figan suyum ben …….Eğil de döküleyim yüzlere ayaklara ………Dayancım kalmadı bu ayrılıklara… Hangi avuçtan hangi yüze serpildim Baştan sona aşk, baştan sona gül oldum İyiliğe, güzelliğe sevinç nağmeleri yolladım, Acı çığlıklarımı nakışladım kötülüklere Yük olmamak için çırpındım yaprak gibi Dünya için ahireti, Ahiret için Dünyayı bırakıp da gitmedim… * Yalan Dünya derler bu hana Kökü kömeci yalan… Ömür dediğin nefes içinde nefes Bir de bakmışsın kesilmiş Var mıdır söyle Var mıdır kıyamete kalan? * Götürme ateşini ellerinle götürme Nefsanî duygulara, vur da kelepçeleri “Tüm işler ve ameller niyetlere göredir” Daha yola çıkmadan kaybolur niceleri. Kullan aklını kullan, iyiliğe ayna ol Ağart zindan karası bitmeyen geceleri. Destanını okusun yarınlarda doğanlar Sırala gonca gonca, sırala heceleri. Kaldır da ufuklardan şu dumanı, şu sisi Dev sanmasın hiç kimse, zavallı cüceleri Sana benzesin sana ardın sıra gelenler Gül kokan rüzgâr ile dolsun düşünceleri… * Salkımlandı tan yeri, tebessümlendi dağlar Sancılandı öteler, doğurmak üzre kısrak Kuledeki yelkovan gerçekle kamçılandı Çıkardık kabuğunu hadis hadis zamanın… Mustafa CEYLAN ************************************************************** HADİS-İ ŞERİFLER : “-İncil’de yazılıdır ki, ne edersen onu bulursun; hangi ölçüyle veznedersen, o ölçüyle veznedilirsin.” “-Allah bana dedi ki:<<Ben kulumun zannı içindeyim; istediği gibi bana zannetsin.>>” -“İnsan sevdiğiyle beraberdir.” -“İyi hâllerinden sevinç ve kötülüklerinden acı duyuyor musun; demek ki mü’minsin!” -“Sizin hayırlınız, dünyası için ahiretini, ahireti için de dünyasını bırakmıyan, bir de insanlara yük olmayandır.” -“Dünyanın manzarası tatlıdır; onu hakkıyle tasarruf eden ne mübarektir; fakat dünyaya ve nefsanî duygularına dalan bir çoğu vardır ki, kıyamet günü kendilerine ateşten başka bir şey kalmaz.” -“İşler ve ameller niyete göredir.” -“Bir iyiliğe yol gösteren, ecirde o iyiliği yapanla birdir.” -“Onlar ki, akılla nimetlendirilirler, kurtuldular.” ******************************************************************* TARZ: Gülce-Bahçe HADİS-İ ŞERİFLERDE KAYNAK: NUR HARMANI-Necip Fazıl KISAKÜREK |
hayran kaldım doyamadım bu tekniği bu derinliğe
Hadislerin tercümesi şiirsel bir şelale gibi çağlamış kaleminizden hocam ellerinizden öpüyorum.
bu ölümsüz eser ve paylaşımınız için size minnetarım.
Saygılarım