İçimizdeki Kıyım...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiirler vardır susturur kanatırlar. Şiirler vardır kendileri de susarlar. Şiirler vardır okurken doğururlar… Böyle bir şiirin ardından gelen bir çalışma oldu bu ve ben ilk defa bir yorumumu (çalarak) çalışma anlamında sizlerin beğenisine sunmak istedim.
Bu çalışmanın çıkış noktası olan değerli kaleme sonsuz saygımla… İyi ki varsın şiirin ölü çocuğu… İznin olmadan astım, umarım bağışlanmışımdır.:)) "Boğazlarken gölgemizi kendi ellerimizle Sıska bir güneş yükseliyor Büyüyor gölgeler göz göz oluyor Çiçeklere duruyor çok zaman bozkırları Su duruluyor/ içerken insan kendi kanını Eski bir hikaye ayaklanıyor Her bakış toprağa düşüyor Asya oluyor toprak Büyüyor Büyüyor Büyüyor İçimizde yıkılan kocaman bir krallık Bir kendimiz yabancı Herkes hüküm sürüyor..." şimdi ölü çocukların sulandığı yerde söyleniyor türkülerimiz satır satır yazgısına bağırdığımız ilmek ilmek kaderine ortaklığımız bir iç kanamadır tamponsuz başımızda kavak yeli estikçe deli deli elimizde ökse otu yer yapmış dilimize bulanmış baldıran şerbetleri ne yana baksan kan ne yana tükürsen bir ağıta çarpar dili ve sen şiirin ölü çocuğu... başaklarda firik zamanı kirazlarda çiçek mevsimi berfinlere derman diliyorsun ölüme isyan ediyor/ ölüme diriliyorsun aynı yağmurda ıslanmayı aynı tastan kanmayı aynı sılada sevdalanmayı düşünüyorsun düş/yoruyorsun ve küsüyor tüm düşler sana içini çeke çeke gülüyorsun duyulmuyor hıçkırıkların kahkaha tufanında sen biliyorsun çocuk... genç olmanın yaşlandığı çocuk kalmanın ayıplandığı kan duran ölümün doğumla aklandığı zamanları bir kadının rahmine yapışan hayatı ve anaç çığlıkları doğurganlığına isyanlarda sen biliyorsun çocuk... çıplak yaşanır bu hayat ayazlarda ayakta kalmak dik durmak yıldızlara eş dileklerimiz olması adına önce... önce içimizdeki kıyımlardan başla kaç ben kaç biz öldürdük oralarda... sevgi kaya "Ölümü doğurduk gözlerimizde...ne ki ölüm, her an bir el gibi ensemizde..." |
kaç ben
kaç biz öldürdük oralarda...
tebrikler
sevgimle,
.