LANET TOHUMLARITelafisi mümkün olmayan bir zamana giden yolu Nihayet buldum. Onca yaşadıklarımdan sonra şunu anladım kii; Meğer ne kadar küçükmüş dünya Meğer, dışarıda duran birileri için İhanetin beşiğinde acımasızca savrulup Dipsiz susuşlara,bir yaralı haykırışlara çarpılarak Eksilmek değilmiş,hayat ! Meğer ölümmüş kirpiklerimde gözyaşı diye asılı duran. O koskoca deryada bir katre su damlası Önce bir buhar olur Sonra yağmur yağmur yağar sel olup boğarmış Kar olurmuş lâpa lâpa Çığ olurmuş önüne ne gelirse içine alıp yuvarlanan Gerisi ucuz bir gösteriymiş hep tekrarı yaşanan. Dostları varmış insanların, düşmanları olurmuş Birde uslu kedi gibi aç olduğunda bacaklarına dolaşırken Karnı doyunca tırnaklarını sırtına geçirenler varmış Dost mu düşman mı olduğu belli olmayan. Bir ben varmış içimde benden gayri yaşayan Birde çömlek ustası Ruhumu elleriyle yoğurup bütün girinti ve çıkıntılarımı yaratan. Şimdi tüm meçhul bakışlar şakağıma dayanmış Bir namlu gibi üzerimdeyken Bir araba dayak yiyeceğimi bilsem de Nahoş bir tebessümle içim acıyor olsa da susacağım. Sonra ; Bir yahudi edasıyla gidip Kudüs’e, günah çıkaracağım ! __ Ey masumiyeti bozulmuş taş duvar, Üzerine bütün arabesk şarkıların yazıldığı ayyaş duvar Kıyılarına soysuz köpeklerin işediği kokmuş duvar Sürüden ayrılmış koyunların mezarı olan acımasız yar. Bundan sonra adın Ak taş olsa, kara taş olsa, demir olsa ne yazar ? Yaslanır mıyım bir daha köhnemiş duvarlarına, Kapaklanıp ağlar mıyım Alır mıyım adını bir kez daha ağzıma ? Bırak günahlarım bana kalsın, Bırak cehenneme bir odun daha benim için atılsın Yansın düşlerim varsın solsun gülüşlerim Cezam neyse çekerim ! Şimdi hesap ver nedir benden istediğin ? Utanma kangren olmuş yaralarından Kaldır başını taa gözlerimin içine bak söyle Sen hiç mi sevmedin ? Şimdi ; Onca hezimetin altında kalmanın acısıyla Karşımda arsızca durup inim inim inleme Eksik etek hafif meşrep kenar mahalle dilberleri gibi Ağzına sakız olmuş yoksunluklarını bende arama Yanlış adreslerle bu Kerbelâ çölünde Mecnun misali Aşk aşk diye kapı kapı sevgi dilenme Sadakamı çoktan ödedim artık benden bir şey bekleme Yol yakınken dön Ve bu lanet tohumlarını nereye istersen git oraya göm ! Hande HAGHGOUİ 23.12.2009,çarşamba çengelköy/İSTANBUL |
"Şimdi hesap ver nedir benden istediğin ?
Utanma kangren olmuş yaralarından
Kaldır başını taa gözlerimin içine bak söyle
Sen hiç mi sevmedin ?
Şimdi ;
Onca hezimetin altında kalmanın acısıyla
Karşımda arsızca durup inim inim inleme
Eksik etek hafif meşrep kenar mahalle dilberleri gibi
Ağzına sakız olmuş yoksunluklarını bende arama
Yanlış adreslerle bu Kerbelâ çölünde Mecun misali
Aşk aşk diye kapı kapı sevgi dilenme
Sadakamı çoktan ödedim artık benden bir şey bekleme
Yol yakınken dön
Ve bu lanet tohumlarını nereye istersen git oraya göm !"....Bu satırlar tam onikiden "beng beng beennngggg":))))Namluyu üfledin mi?:)))
Dip not:"Üzerine bütün arabesk şarkıların üzerine yazıldığı ayyaş duvar"...Üzerine niye tekrarlanmış?..."Mecun"...Mecnun diyecektin değil mi?Gözüme takılanlar canım biliyorum ki dikkatinden kaçanlar:))...Sevgimle...