Bir Varmış Bir YOKMUŞ...Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, Kalbur saman içinde... Pire berber iken, Deve tellal iken, Ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken. Tıngır elek, tıngır felek demişler, Feleğe küsüp, kağıt karalamışlar, Düz yazıya anı, Biraz şekle önem verilenine ise şiir demişler. Neyse ne demişlerse demişler işte, Sizler ister şiir deyin, isterseniz canınızın istediğini. Sonuçta damlatmışlar kalemin ucundan bir iki mürekkep, İsteyen okusun , görsün, Okumayan da sağolsun , okuyan da … Gelgelelim artık hikayeye… Zamanın birisinde çok güzel bir kız yaşarmış, Ama nasıl bir kız biliyor musunuz ? Böyle melek gibi, Huri gibi, Nasıl yani biliyor musunuz ? Kendinizi ölmüşte cennette hissedecek gibi. Çok güzelmiş yani. Böyle gülünce yüzünde güller açıyor derlerya, Bu kızın yüzünde güller açması için , Gülmesine bile gerek yokmuş yani. Yani her daim yüzünde güller açık vaziyette ikamet ediyorlarmış yani. Kendisi de zaten böyle saksıda bir çiçeği andırırmış, Böyle yüzünde hoş bir kızarıklık varmış. Böyle insan bakmaya kıyamazmış, Yanına yaklaşanlar nefes almakta zorlanırlar Ve de onun için her daim suni tenefüscülerini de yanlarında gezdirirlermiş. Onunla konuşmaya giderlerken. Neyse günlerden bir gün, Hiç hesapta yokken, Hikayenin gidişine aykırı bir durum olmuş. Bu huriler kadar ,bu melekler kadar güzel kız bayılmış. Hikayeye aykırı olan bu kızın bayılması olmamış ama, Aykırı olan bu kızı esas oğlanın yerine yoldan geçen adamın bulması olmuş. Böyle bakmış ki kıza çok güzel, Ama yerde yatıyor , baygın. Ne yapacağını sapıtmış, Hemen almış, doktorlara götürülmesi için, Kızın yakınlarına götürmüş kızı. Böyle kucağında götürürken, Yüzüne bakmış, O meleğin masumluğunu, Güzelliğini. Yani bir peri kızında bulunması gereken tüm özellikleri görmüş yani inceden. O yoldan geçen adam, Rolüne sadık kalmayarak, hikayedeki kıza aşık olmuş iyi mi? Ama ne yapsın, O kadar başka bir şeymiş ki O, Elinde olmadan aşık olmuş. Ancak haddini bilmiş gene de, Söyleyememiş kıza, böyle böyle dememiş, Kolundan tutupta. Çünkü ya demiş, Belki demiş, Belki kabul etmezse, Ya bu içimdeki umudum, hayalim kaybolursa? Onun için de diyememiş. Hem demiş bu hikaye benim değil ki. Ben bu hikayede sadece bir girip çıkacam demiş. Yani görünmelik bir rol benimkisi demiş. Dememek için bir sürü neden bulmuş kendisine yani, Sonuçta da diyememiş. Ama çok sevmiş O’nu, Böyle herkeslerden çok sevmiş, Herkeslerden başka bir gözle bakmış, Böyle herkeslerden başka hissetmiş O’na karşı. Ama kızın da bir suçu yokmuş ki bu hikayede, Çünkü ne o yoldan geçen adamı fark etmiş, Ne de bayıldığında kendini taşıdığını. Yani hiç bir şeyden haberi yokmuş. Bizim yoldan geçen adam kendi kendine gelin güvey olmuş yani anlayacağınız. Ama sevmiş be, Gerçekten sevmiş… Nasıl sevmiş biliyor musunuz ? Böyle bir canlının yavrusunu sevmesi gibi sevmiş, Ne biliyim böyle bir karşılık beklemeden, Yani sevdiğini bile söyleyemeyecek kadar masum sevmiş. Çünkü kendinin rolünün farkındaymış. Sadece içten içe sevmiş. Kimselere söyleyemeden, Kimselere fark ettiremeden. İçinde kendi kendine büyütmüş. Büyütmüş kocaaaamaaaan yapmış iyi mi ? Kimlere baksa O’nu görmüş. Kimleri dinlese O’nu dinlemiş. Kimlere sarılsa O’na sarılmış sanki, anlıyor musun ? Hep içinde yaşatmış O’nu, Böyle kafasında hayal kurmuş, Hep o hayallerin esas oğlu yapmış kendisini. Tabi esas kız zaten belli. Bir hayalde Ferhat olmuş kıza Şirin demiş, Belki dağları delecek kadar güçlü değilmiş ama, Canını istese verirmiş Şirin’i için. Sonra hayalinin birisinde Mecnun’um demiş, Kızı Leyla görmüş. Leyla’m demiş , delirmiş, adı masallarda kalmış. Bütün esas oğlanların yerine geçmiş hayallerinde, Hepsi de mutlu sonla bitmiş. Mutlu sonla bitmeyen sadece bu hikaye olmuş. Ne bu hikaye bitmiş, Ne de mutlu son olmuş. Öyle bir ne mutluluk varmış zaten, Ne de o yoldan geçen adamın bu hikayenin sonunu görebilecek rolü, O’nun rolü bir iki sayfada bitmiş. Ne de olsa yoldan geçen adammış. Şimdi diyeceksiniz ki, Ne saçma bir hikaye oldu bu diye. Ama saçmalığı o yoldan geçen adam yapmış zaten. Şimdi bu hikayede böyle bitse, Ne olur yani? Kıyamet mi kopar ? |