seni yaşamak
ıslak bir akşam üstüydü,
yıldızlar henüz yeni doğuyordu, gözyaşlarını silkeleyerek.. sonra; sema halay çekiyormuşçasına şenleniyordu, düşlerdeki sen doğuyordun sisli bulutların ve duygulu türkülerin arasından..... tıpkı bir güneş gibi, filizlenen bir başak gibi, bahar mevsiminde kapısını açan bir sardunya kadar, güzel ve ışıl ışıldın..... seni gören dalgalı denizler durulurdu.. seni hisseden yüzler hüznü unuturdu, seni arayan sicim ağırlığındaki okkalı yağmurun farkına varmazdı seni seven bitaplık kaç mevsim yaşanır bilemezdi, sende ölen tarhların içindeki cennetti görüyordu...çünkü.. işte bir akşam üstüydü ve ben bu duygularla yeniden doğuyordum, içimi ve ruhumu teslim alan yalnızlıklar yok oluyordu birer birer, kapanan kapılar açılıyordu, yaşama kilit vuran zincirler kırılıyordu... kederli akşamların yerine insanın içini sarhoş eden caz müzikli akşamlar geliyordu. hüzünler anlaşılıyordu, sohbetler sığ denizler gibi koyulaştıkça, ağlamalar tebessümlere geçiyordu... artık balçıkla sıvanmış heybesi boş akşamları anımsamak istemiyorum, türküsünü çoktan yitirmiş yalnızlıkları da görmek istemiyorum, ben seni yaşamak istiyorum seni, tıpkı bir akşam üstü ansızın doğarken karanlık hücremi aydınlattığın gibi, bakışlarına asılı kalmak istiyorum.... bu şiiri çok sevdiğim birinin anısına yazdım.... |