soyut bir fotoğrafGöl gözlü sevdaydı yağmur yüzlü/m ellerinde tutalı başıboş bulutları parmakları ıslak omuzları dağ başı yalnızlığı. çekinmeden dokun şiirin puslu gözlerine uyanırsa avuçlarında güneşin deli saçları İstanbul duymadan uçur yaralı martıları biri bende kalsın! nasılsa acıya alışıktır bir yanım/ız göğün en mavi yerinde kalınmıyor hep ve yağmur en çok gece yıkar çatıları Elsa’ya yazılan şiirlere benzer hasret. ertelenmiş kadın çığlığımı ve renklerinde yakalarsan gökkuşağını bir fotoğrafa ver adımı… sana baharı son bir düş getirirse dizeler solmayan yaprakları saklarsa parklar çocukluğu getirir baloncu yeniden saçları sık örgülü kurdelesi beyaz gülüşü yeni çiçeklenmiş nar ağacı yine de hazan boy göstereli rüzgâra alınıp yağmura küsüyor kışa yatıyor sensizken her mevsimin bağrı! bu şehri bölüyor ya deniz iki sevdaya iki elim iki yanımda sessiz caddeler isimsiz. ince boyunlu kuğuysa hüzün sakladığı özlemle avunur yüreğin atışı bağlı kanatlarında kalıyor ya özgürlük dediğin ve; “sana büyük bir sır söyleyeceğim kapat kapıları ölmek daha kolaydır sevmekten” göllere yansıyan sabır aynalarına bakalı yüzü/m bir o kadar duru bir o kadar eksik bir şiir ki adı yok… Neslihan Yazıcılar Fotoğfaf Neslihan Yazıcılar Seslendiren Sevinç İnal “ “ içi Aragon Sevinç Hanım ne desem az bu seslendirmeye, yüreğine sağlık... Şiirimi sevdirdin bana... Cansın... |
asırlardır akmadan taşıp eksilmeyen
sonra şiirler okudum, şiirlerin içinden
hiçbir isim; ismin yahut maddenin kendisi değildir
soyut bu nedenle çok yerinde kullanılmış sahiden
.....