İKİ KİŞİLİK ŞİİR RESMİ
/tahta bacaklı şövaleye sırtını dayamış, tertemiz bir tuval olalım bugün/
geceden kalma yorgunluklarımızı atalım, sabahın güneşinde, iskelede iki adım bir olalım, el-ele tutuşalım, kumlar üzerinde, masal ülkesinde aforoz çığlıkları uzağında kalsın martıların, bir bulut gibi belli-belirsiz öylesine mavi ve öylesine sessiz ve sanki ikimizden başka hiç kimsesiz. yeniden yazdığımız sözlerinde, silerek içinde saklı zamansız ayrılıkları deniz ve yağmur gibi sevdiğin o şarkı, ıslık olup ıslatsın ıslak dudaklarını ben bütün oltalarımı fırlatayım açıklara, zokasız, kurşunsuz ve zehirsiz iyot dalgaları gibi göz göze gelelim, o zaman anlarız ki biz bize benzeriz. . . . ( kolay değildir, yoruldunsa söyle şiir olup çizmek, mevsimlerin mevsiminin resmini şimdi biraz dinlenelim ve birer bardak çay içelim ince bellisinden, en demlisinden haydi canımın içi…..) . . . ay beyazında kaybolmuş olsun son ışığı, dünyanın sahte aydınlıklarının tadı ancak böyle çıkar titreyen mumlarla, sevgi ve hoşgörü saltanatının gergefte işlenen çağlarımızda, konuyu hep aşk’ta buluyorsa şairlerimiz o zaman imzasını atar aydınlık yüreğimiz, işte bu şiir de bizimdir deriz. ne dersin akşam güneşine el sallarken, bir de yürekten teşekkür edelim ve yüzümüzü dönüp tertemiz tuvale, dize-dize yan yana şiir gibi dizilelim sonrası daima doğumlar öncesidir, her yeni günle yeni başlık olur ismimiz isimsiz kahramanlar kılığında biz, her şiirin içine kendi resmimizi çizeriz. /tahta bacaklı şövaledeki tertemiz tuvale, yeni şiirler gibi yazılalım her gün/ Cevat çeştepe |
o zaman imzasını atar aydınlık yüreğimiz, işte bu şiir de bizimdir deriz.
.......Denecek ne kalmış ki... Kutlarım...