Bir Deli Dünlüğü!Beni anneme sor! o sana söylemez kim olmadığımı! o yahut bu karar alınırken yorgan döşek, süzgeç olabilirsin ancak, bir çaydanlığa yahut bilmem ne? koşarak geçilen bütün ömürlerin yorgunluğu üstümde. işte bu ana gelir çatar dün yorgunları…. oysa bir piyanodan ne anlardım küçükken, ya da ben miydim ağaçların yeşilliğini izleyen? beni deniz suyuna sor; tuzludur… huzursuz. hiç kuşkusuz kuşku dolar boşalırım tan söktü sökecek vaktinde, kamburluğa bulunan çözümlere kahkahalarla eşlik ederim, beni dimdik bulun! Yalnız bir akbaba düşün ;olmaz ya ! bestelenen her yeni şarkıya bir küfür karıştır benden. çarşı pazarlara bomba düşmüş gök gürlemiş, yer yanmış, güz sönmüş, bir ‘ulan’ nidasında yine düştüm gece çukuruna ha ha ha! Gülüşüm işitilir yahut işitilmez; ne duyarsan! beni kurbağalara sor, kurbağalara… vallahi hoplaya zıplaya ırak olur gözden… kirli sakal kesilir mi? ben niye temiz yüzlü oluyor muşum? ak kaşık mı benim adım? Bana ne oluyor? ne zaman türk filmi oynarsa o zaman gülüyorum işte! böyle çelişki gördün mü daha önce? beni Cemil’e sor Cemil’e … sağır ve dilsizdir o… olur ya; sahiden beni sorarsan iyi değilim! gücenme, içinden sövme avratıma! atım, avratım olsun, arkadaşım dostum olsun anam olmasında… ben bana gelen türlü davaları düşürmüşüm vaktinde! sen beni kedilere sor, kedilere!... onlar ne anlar benden… Halil Babür |
deli işi hep bunlar !