Çirkin Ayaklı Kadın
Sonra gök gürler saçlarında
sonra çirkin ayaklarını rüzgara serersin sonra kim bilir birini seversin kurursun yağmurdan sonra… sonra bir iki gülersin ne güzel gülersin… dağılır yüzün, ağlamazsın da… sonra sen şikayet de edersin uzaktan uzağa… çok uzağa… insan kendini ne çabuk buluyor senin karşında yüzüm küçülüyor küçülüyor da cebine giriyor ne sakin bir çığlığın var ne garip gülüşün… sonra sen hali hazırda düşünceli sonra sen bilmem kaç yaşında bilmem! kaç yaşında? sonra kırmızı ojelerin gülümsemiş yüzün hüzün güzün son demi… garip bir şey var havada garip bir şey; sana dair gün ışığı dolmuş avucuna yıkanmıyor yüzlerin salaş tavrında yaş sıkıntısı… üzerinde bir hayal kırıklığı üzerinde siyah bir palto belki kahve falında belki rüyanda… -bir daha seninle alakalı hayal kurulmayacaktır!- sonra gök gürler saçlarında sonra çirkin ayaklarını yağmura serersin sonra kim bilir, birini seversin biri tutar saçlarından uzaktan uzağa çok uzağa… çirkin ayaklarını bana serersin! Halil Babür |