GEZ GÖZ
Şu gönlüme ne eylesem kâr etmez
Kutn-u kumaş ile sırmada gözü Sanırsın Zaloğlu daim güç yetmez Hileli hurdalı vurmada gözü Haysiyettir en mukaddes nişanım Kılıç ağzı kıldan köprü dört yanım Bu yarışta onur için koşanım Vakitli vakitsiz durmada gözü Kaptırır kendini bülbül sesine Taht kurmuş göğsümün can kafesine İnanmış genç kalma felsefesine Atını dört yana sürmede gözü Beşikten kabire götürür adım Hülâsâ bir taşa yazılır adım Gönül benim amma ben anlamadım Makberde gül bitse dermede gözü Gayrı Gözükara"m sözü bağlasın Zamanını ziyan eden ağlasın Varsın ırmak gibi coşsun çağlasın Varıp ummanları görmede gözü Seyr ü Sefer (sh. 34) |