OlSana dair arzular kuşattı her yanımı, Bana dair dilekler dilimde deste deste. Çepeçevre sar beni, mekân ve zamanımı, Vesileyim, ne olmak istiyorsan sen iste. Sen, ister gözyaşı ol yanağımdan dökülen, İstersen saplanan bir kurşun ol şakağıma. Bir dua ol istersen dudağımdan dökülen, İster, sen göktaşı ol yansıyan sokağıma. Bir şiir ol gönlümün bam teline dokunan, Bir ses ol hece hece, aşkını müjdeleyen. Türkü ol tenhalarda gizli gizli okunan, Nefes ol her bir şeyi öylece perdeleyen. Benim ol, demiyorum, bana dair bir şey ol, Bir bakış, bir nasihat, bir yalvarış, bir hayat. İkinci’nin sırrını fısıldayan bir ney ol, Bir sükût ol istersen yahut istersen feryat. Hasretin mısra mısra sardı beni bu gece, Ve ruhuma işledi vuslat kokan bir beste. Reddolmaz istemeler bir sır inceden ince, Bilen sensin, ne olmak istersen onu iste. Ben sonsuza seyreden yolun yabancısıyım, Sen bana menzillerde yol gösteren hancı ol. Ben dert edilmeyecek derdin yalancısıyım, Sen ruhuma işleyen derde dair sancı ol. Güneş ol, gözlerimi alsın sonsuz ışığın, Ateş ol, ateşinde yansın bütün benliğim. Bir nişan ol kapanmış gözlerinde âşığın, Bir düğün ol, başlasın ben ölünce şenliğim. Ankara, 2009 |
Bir ses ol hece hece, aşkını müjdeleyen.
Türkü ol tenhalarda gizli gizli okunan,
Nefes ol her bir şeyi öylece perdeleyen.
harika bir siirdi yazan yurege selam olsun
Kaleminiz daim ola
Saygilar