ZAMAN DENEN AYNA
Kimi vardır diliyle yakar yıkar dünyayı
Eyleme geldiğinde kuyruğunu kıstırır Kimisi ülkü için kabul etmez sarayı Hatta o ülkü için kendisini astırır Yiğitlik dilde diyen bülbüle nam saldırır Eşeklerin omzunu madalyayla doldurur Onlar menfaat için belki bu gün güldürür Yarın işi bitince sana kanlar kusturur Anlatır falan yerde atladığı arşını Sorarsan tek o bilir yiğitliğin marşını Amma bir gün görünce hazır duran kurşunu O an susmakla kalmaz dilini de kestirir Onlar Lama’ya benzer gülümserken tükürür Mutfak mikseri gibi köpürtür de köpürtür Ele verir talkımı kendi salkım götürür Rahmet olup yağamaz rüzgâr gibi estirir Anlatmakla bitmez ki böylesinin huyları Neler çekti onlardan Atatürk’ün toyları Ne çare hale bak ki kurumadı soyları Bunlar bizle kalırsa ülkümüzü susturur Adamlık dilde değil duruşunda olmalı Astı olsun üst olsun ondan feyiz almalı Verdiği söz ölmekse tereddütsüz ölmeli Ancak böyle olanlar düşmanını pusturur İhsan’ım yazdı amma kendisi hâsıl mı ki Bunu kendisi bilmez sorar ya asıl mı ki Yüreği mi ortada görünen usul mü ki Zaman denen o ayna kulu kula gösterir İHSAN TURHAN |
Eşeklerin omzunu madalyayla doldurur
Onlar menfaat için belki bu gün güldürür
Yarın işi bitince sana kanlar kusturur
Dopst seni bilmem ama bu kıta öyle iğneleyic ve gerçekki,eşeklerin omzunu altınlalada doldursn eşek eşektir.Anlayana sivri sinek saz,anlamayana davul zurna az.Öyle değilmi,?