Altı üstü hayat
biledikçe kanatlarımı zulm
imgeliyorum hayat imini şeytan diyorum altı üstü iğdiş edilmiş duyusu ölümden öteye tecrit gamsız çöküntü ayışı ruhun güneşe; sopası var ki her sarp gül ile diken bitirir yamaçlarımızda kanat izlerimi ezen güç serçenin gövdesine antlı fırtına soğuk şansın salınması ömür burçlarımda mayın üzerinde seken adımlarım bedene biçilen kara kılıf kadere incinmelerim açsaydı yapraklarımı güne kâbuslar hülya sekerdi çiy damlalarımda düştükçe iç derinlere ruhuma dar geçit beden açılan yara misali Tanrıların hüznü giydirir mevsimi şapka atar kirpiklerimdeki hicranlı efekt gözbebeklerimde ikamet eden bu yas ki narin kurbanlık düşlerin sessiz fırtınası boğan hıçkırık merhamet yumar son meleğin kanatlarıyla saran har ah yakan ateş ayazında uzayan gölgeyim karanlığın karanlığı da varmış Hızır aşkına çağırmasa aralık küskünlüğüm var kararsız aydınlıklara bilinmezliklerin en derininde dokunmayın koyu okyanusuma söndürüp bakışlarımı kayıp gülüşlerimi döküyorum eylemsiz kirpiklerimden Sude Nur haylazca |
Sevgimle.