Umk-ı Sevda
I
Yusuf’un yüreğinde derin kuyular, Züleyha’nın ellerinde yırtılmış gömlek paresi var En nihan hayaller tutuşur gecelerde, bilmez kimseler aşkın abad eyleyen yüceliğini Züleyha’nın gözlerinde Yusuf’un âfitâb cemâli, Yusuf’un zindanlarında Züleyha’nın silüeti var Herkes karşı durur, anlayamaz asla gözyaşlarıyla yoğrulmuş sevdanın şiddetini II Mevlana’nın aynadaki yansımasına vurur Şems’in sureti ve birdir ruhları tek vücutta taşınan Dönülmez gitmelere gebedir aşkın dolunay hali ve tamamlanmışlığın gökte kudreti var Şems’in dudaklarından dökülen her kelâm, Mevlana’nın yüreğinde tîr-i müjgân Tenden sıyrılmış ruhun uçurumlarında ölümü giyinip de kapıyı çalan ayrılık var III Kays’ın a’mak –ı gönül ibresinde aşkın kıblesi, Leyla’nın benliğinde yüce sevdanın nağmesi var Aczinde kalınır engellerin mecrasında da, küçücük bir yüreğin meramıyla yıkanan acısı tüm kâinatı kaplar Leyla onun için lâl -ü güher tanesi, Kays’ın giryan gözlerinde hüzün, aşk çölünde ayak izlerinin gölgesi var Lerzan kalplerin buğusuna dokunan bedenlerin firakında, yalazlanan aşkla sonsuz visale erer ruhlar IV Geleceğe kazınmış a’zam maşuklar ve geçmişe terkedilmiş nâçâr aşıklar var |