FİLİSTİNDE AŞKFİLİSTİNDE AŞK Sedeften bir resme bakıp künyemizin okunuşunu dinlerken, İki karış yüzümüzde sustu aşk Sandık ki her adıl buruşan bir telaş Avuçlarımızın arasında… Soysuz bir intikamdı benim soyumda, Kimse inanmazdı dededen kaldığına bir sağanak yağışın Aşkı anlatma derdinden, Gör bak nasıl mühürlendi dilleri Adem ile Havva’nın Gözümüzün altındaki torbalarda patlayan şekerler, HAYDİ DAĞITIN ÇOCUKLARA… Bir şiir parası da onlar toplasın. Sandık ki çiğ çayı birlikte yudumlamak, Akasya dibinde. Belki kırkikindi yağmurlarını çağırmak çıplak bir su birikintisine Biz yanıldık arkadaş… Akbaba olmuş bir akraba ettik yamacımıza onu, GENİŞ AVLULU BİR EVİN SUSKUN DÖŞEĞİNDE KANLI BİR CENİNDİ AŞK… Sandık ki bizim kadar kirlidir… Süngüleri, silahları ahtapot bombaları vardır. Kin ve nefretimizi gördü aşk, Soluğumuzdaki küfü tattı, CENDERELERİMİZE SIKIŞIP DÖŞEKLERİMİZDE DÜZÜLDÜ, ZEHİRLENDİ AHMAK GÖLGELERİNDE BAKIŞLARIMIZIN… Sandık ki her şey kelepçeli bir evdir. Kendine bile bükülüp bakamayan bu dünyada… Sandık ki sükut dilinin altında olmak bize yeter, İKİ ARŞIN AKLIMIZLA ARŞA EREMEYEN DÖRT İKLİMİ KİRLETTİK… TUTSAKTI, KİMLİKSİZDİ… GAZZEDE, BİR BABA KUCAĞINDA, KOCAMAN KAPKARA GÖZLERİYLE SUSTU AŞK . |