hükmü geçmiş bir tembihsırtında baharın alacalı hırkası kara postalları ak iplerle bağlı atarak saçlarını rüzgarın terkisine ve kaldırımlara paçalarından/ aşk damlatarak gelen... adamın o pürtelaş adımları ancak yaz’ın bahçe kapısına kadarmış bak.../ artık anladın. ne o?.. yoksa bir sahil kasabasında ıslak kumlara/ iki çift iz bırakmayı mı ummuştu/ kışın yalnızlıktan donmuş ayakların... yoksa orakböceklerinin bronz bir yaz gecesinde/ size aşk aryaları okuyacaklarını mı sanmıştı da/ öylesine pembe... gülümsüyor hâlâ saf dudakların. "ne çok gördüm ah/ ne çok yaşadım..."/ diye kasım kasım kasılırdın da hep/ o geldiğinde aylardan nisandı be/ gönül... sen bu defa asıl bunu atladın. bir/ aşka bulanmayanın gözü açıktı... / bir aşkın düşmediği baştaydı akıl/ ve hissedebilmek daha başlarken son’unu bir bir... aşıkken de arif olabilene hastı/ da artık kabul et/ gönül sen... hangi mevsim aşka düşsen yine böyle ahmaktın! şimdi bir armağanı reddetmek yakışmaz/ ki sen ömrünce zarif bir kadının bedeninde attın. bak... yâr aceleci ayaklarının ucuyla şık bir ecel bırakmış çarşafına yarına ayıp olur/ bu gece sarın!.. dudaklarını boya/ alla yanaklarını kanla! ve en siyah geceliğini giy/ ama altın küpelerini kulağına tak.../ma zira... bir dahaki baharda aşık olma ihtimali sıfırdır bir mevtanın. JD |
Yine derin bir oooffff dedirten şiir
ve aynı imza : Kyrie
USTALIĞINIZA ve SANATINIZA
SAYGIM SEVGİM HER DAİM