İSTANBUL
İstanbul’a gitmeli şimdi ,
O herkesin kendi halinde olduğu şehre... Küçük bir çanta içerisinde birkaç parça eşya ile , İstanbul’a gitmeli o yorgun şehre... İşte böyle... Ne zaman ağız dolusu gülücüklerim donup kalsa kuytu köşelerde , Ne zaman konuşacak sözcük bulamasam , İstanbul’a gitmeli derim... Sonra ölesiye isterken istanbul’u Ertelerim yolculuğumu... Beni delicesine seven birileri olmasada , Ertelerim yolculuğumu... Ve ufka takılan gözlerime hayret eder , İstanbul’a olan hasretimin türküsünü mırıldanırım... Gökyüzüne bakıpta düş kurmayan insan olabileceğini , Hiç aklıma getirmemiştim birkaç gün öncesine kadar... Ve onun altındaki dünyada yalpa vuran kayıkların bıraktıkları yakamozları , herkesin saatlerce seyredip düş kurduğunu falan sanırdım... Ama aldanmışım , Dünyası ufak insanların işi bu , Yalnızların... Saatlerce , Mehtaplı bir gecede , Gökyüzünü ve onun altındaki dünyayı , Deryayı seyretmek... gökyüzünü , denizi , mehtaplı geceleri ; sevmesende saatlerce seyretmeyi , SEVİYORUM SENİ... Usulca bu yanlı homurdanan vapurların sesinde , Solungaçları kızıllığını koruyan taze bir balığın tadında , Karnıboş çığlıklarıyla sefaletin çatılarına insafsızca saldıran lodosun sıcak kasvetinde , seviyorum seni o boş kalan köşede... gitgide soğuyor havalar , sürekli dolup boşalıyor o köşe ama hiç olmuyor o geceki çay buğusu dumanlı sohbetler , ANLIYORUM Kİ ; SEVDİĞİNİN YANINDA OLMALI İNSAN... VE ŞAÇLARIMA İLİŞTİRİP SERİN SAHİL MELTEMİNİ , KARIŞIYORUM KÖHNE BİR SOKAĞIN İZBE KARANLIĞINA SARP ÖZDEMİR |
sürekli dolup boşalıyor o köşe
ama hiç olmuyor o geceki çay buğusu dumanlı sohbetler ,
ANLIYORUM Kİ ;
SEVDİĞİNİN YANINDA OLMALI İNSAN...
VE ŞAÇLARIMA İLİŞTİRİP SERİN SAHİL MELTEMİNİ ,
KARIŞIYORUM KÖHNE BİR SOKAĞIN İZBE KARANLIĞINA
HARİKAYDI DİZELER..TEBRİKLER
SELAMLAR