ister içinde çok şey geçen ben olsun ister içinde hiçbir şey olmayan ben olsun sadece aşk olsun
yüzünde kirpik saçakları altında uyuyor zamanı başkasına günah diye yazılmış yaşlar derin bir sancı ile geleni ağırlar nefes alındıkça derinden derinden süzülen ter ile yolu buluyor heves tıpkı ay’ın suda ki yansıması gibi karanlık içinde aydınlık yalnızlık içinde aşk
durulandıkça yar sinesinde yalan uyudukça başucunda dil kesiği intiharlar sakladı acıyı ayrılık uyandı kendi matemine o an ruhlar kayıp bedenleri pakladı tıpkı nefretin kalpte ki rengi gibi kırmızı içinde kan kanayanın içinde aşk
geride kalan her şey tükenince kendine martılar denize uyanır bir med cezir kavuşur afak-ı hayale gölgede kalır hep yolu bizden geçen zamanın tıpkı hayatın ölümde ki sûreti gibi yalan içinde gerçek hakikat içinde aşk
bilmezsin sözün kendisinedir bahane dile kurduğu cevapsız bir bilmece lâl, yüreği yananlar için tarifsiz tek hece hayalleri damarlarına akmamış varlık alabildiğine yoğun duymaktayken kendini tıpkı seslerin dudaklarda ki izleri gibi yollar içinde yıllar kalanlar içinde aşk
alicengizoyunu (…bir suskunluk yemini gibi içinde uyuttuğun ve adlandıramadığın o şey; benim...aşk değil...)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
içindekiler bölümü... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
içindekiler bölümü... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
büyüyoruz Alicengiz...acının içinde büyüyoruz.. ve büyüdükçe yalnız kalıyoruz... hele bir de aşk zula yapmışsa o yalnızlığın içine.. bak sen o zaman büyümenin keyfine...
sevgimle her dem.............................yine aşktı en yalnız tarafından...
güneşin ufka değdiği yerde aynı sofrada paylaşılan bir küçücük lokma olsaydı içinde bilinmeyen tatlar üzerine bolca serpilmiş aşk tozu damakta kalan tat bir ömre değse aşk ... suskuya feda edilmiş milyon dakika kahır olup dökülürken "seviyorum" sığdırılmış bir dakikaya sığar mıydı minnettarlık...
Ne zor şey bir insanın düşündüklerini yaşadıklarını hissetmek ve bilmek. Üstelik zaman zaman ne istediğimizi kendimiz bile bilmiyorken başka birisinin içinden geçenleri bilmek... Aşk olsun biraz sitemli bir söyleyiş gibiydi.
ben aşkı gözünden tanırım ayak seslerinden bilirim doğrusu-eğrisi ile sevenlerdenim...
değil mi ki aşk gelsin diye beklenen yokluğunda kırılgan varlığıyla vaha olup sulayan kimi zaman kurutup geçen ezgin bezgin ruhlara aslında hep can veren...
ey aşk çekme ellerini bizden...
/Kalimera beğenilerini sunar, aşk diline selam olsun/
ve büyüdükçe yalnız kalıyoruz...
hele bir de aşk zula yapmışsa o yalnızlığın içine..
bak sen o zaman büyümenin keyfine...
sevgimle her dem.............................yine aşktı en yalnız tarafından...