Kün…/Daha değmedi iblisin nefesi tenine Bir Simurg da sen olamazsın! Geride kaldın. Çoktan ulaştı “otuz kuş” Kafdağı’na. Kulak vermedin hüthüte. Senin de bahanelerin vardı en az bülbül kadar. Yetmedi kanatların başını gizlemeye. Sahte aşığa aşılmazdı yol, Aşamadın… _ Aşk gerek Simurg’a varmaya_ Aşka dair yalancı bir hüzün taşırken yüzünde Yandım diyorsun yandım… Ateş nedir görmedin, bilmiyorsun. Oysa bir haberine Şems’in Sen de verebilmeliydin dünyalığı. Ve vermeliydin canını yoluna. Oysa kavurmalıydı yüreğini onsuz esen her rüzgar . Ama sen _Daha ah edip gözyaşı da dökmedin…_ Devleşince içinde ene Sen de kandın İrem bağlarına Ve bir adım sonra düşeceğini bile bile isyan çukuruna… Ah! Tenhalarında sızılar yerleşik göçebe Akrep kıskacı dilsiz acıların Lakin zehrin kendine. Yüreğinde misafir bombaların pimi çekilmeye hazır. Yüreğin, yabancı bir kent kadar ürkütücü Ve sen bir yabancısın kendine Uzaklaştıkça azalıyorsun, Sende var olandan korkuyorsun Söyle _Daha kaç bozguna siper olacak güçte yüreğin?_ Hadi hadi ! Sıyrıl üzerindeki dünya libasından. Kulak ver lahuti sese Hatırla sen topraktın! İblis kadar yalnız kalmadan, Ve amansızca hücuma geçmeden pişmanlık. Hadi dön özüne… |
yusufbal tarafından 12/17/2010 3:24:38 PM zamanında düzenlenmiştir.