OLMAK YA DA OLAMAMAK
- sen orada
* önce sev kasırgalar gibi, bir dalın tutuşması ol son yaprağına sonra kalk yanımdan ara gözlerinde beni, yandığım ormanlarda su sesine karışsın sesin, iyi bilirim her yangında içinden geçenleri küller soğusun öyle yazarsın, buhar tutmuş cam üstüne istediklerini aç sonra pencereni havalansın yeryüzü, masmavi bir güneş dolsun içeriye bulutların arkasına saklanan ayın yüzüne, ben çizerken en güzel çizgilerini /kıvılcımların gecesi de yoktur gündüzü de, hasretleri vardır yaprak yeşiline/ . öp beni ve ıslat dudaklarını, her sabah saçını taradığım aynada kalk yanımdan git mutfağa, bak çayın suyu kaynıyor mu ocakta oradan oku duyarım, birlikte yazdığımız öyküyü, kaldığımız yerden el yazımız değişmiyor nasılsa, alnımızdaki gibi, gene aynı kalemden oku ben öperken beli ince bardağını, dem tutmuşsa çayımız hemen içelim topladığım denizler vazoya yerleşirken, sen oku dalganın rengi değişmeden /neden çiçek açmaz girmediğimiz denizin dalgası, açsa bile bilemeyiz adını/ . bırak kalemimi şimdi, sana yazdığım bu mektubun satırları arasına ve kalk yanımdan ayağa, yürü yağmura doğru, izi sen olan adımlarla anlat bana canımın içi, beni çok şaşırtıyor dediğin bu deli yağmurları silmek için ellerimi beklediğini, iki gözündeki iki çeşme, göz yaşlarını anlat cama vuran damlalarda dinlediğin ve bir düş gibi kulağına söylediğim kaf dağındaki hasret masallarını, anlat bestesi yağmur olmuş aşk şarkılarını /yağmur aynı anda ıslatmıyorsa saçlarımızı yağmur değildir, bir başka şeydir/ . işte şimdi tam vakti bana iyi geceler dile, güneş batıyor gözlerime ben de sana ay’ın on dördü olayım, bir yıldızdan akarak pencerene meyve tabağında kalsın gidişin, kör sabahlarıma resmini çizdiğin gibi serseriliğime kelepçe olur inan, üstüne sinen silinmemiş parmak izleri dur kalkma yanımdan, hadi gel biraz daha kal, sensizlik sanki yabani çığlık öyle tarifsiz ölümlere benzer ki yalnızlık, uzak dizelere yazarken ıssız şiirleri /biliyorum gecenin önüme nasıl üflediğini laciverdi, ama sen hala gündüzsün/ * ben burada - Cevat Çeştepe |
Hayal ürünüyse, kim bilir kaç kişi gıpta etmiş: "Ah keşke benim için yazılmıuş olsaydı! " demiştir!
Kutluyorum.