KIRMIZI ŞALIMA SÜZÜLEN GÖZ YAŞLARIM
Son veda akşamın da
Kırmızı ipek şalıma süzülen gözyaşların boynuma sıkı sıkı sarılışın Ve bir de son veda öncesi nefes alış verişinin kokusu sinmiş boynumdaki kırmızı şalıma O gece sessizce gidişin, hala gözlerimin önünde Gözlerimin yaşlar süzülen yamacına Gözlerin bir şey sorma cancazım der gibi bakıyordu Gözlerin gitmeyi istemiyorum Ama gitmeliyim diyordu Öyle ki canımdan canım koparcasına Hatırlarım da Hanımelilerin açtığı zamana denk gelmişti gidişin Senin kokun ve hanımeli kokusu karışırken havaya Gökyüzünde hüzünlü lacivert bir gece Geceyi yırtan tuhaf sessizlik Şahit olmuştu ayrılığımıza Biliyorum aslında Bana anlatacağın ne çok hikâyen vardı O hep oturduğumuz bahçedeki Çınarın altında krem rengi eski masa başında Sen anlatmaya başladığında Can kulağıyla vakıf olmaya çalışırdım konuya Güldüğümüz olurdu kimi zaman Ağladığımız anlar doya doya Ne çok hatıralar sığdırmıştık Şu kısacak zamana Sen giderken Zulamız da biriken hatıraların Bir nüshasını bırakırken ŞİMDİ ( AŞK ) Senin bavulunun sağ alt köşesin de Birlikte öpüp koklayarak kaldırdığımız Üzeri incilerle bezeli o utangaç kırmızı sandıkta Yaşadığım sanılsa da Sana aşık o sıcak nefesim Yokluğunun kahrıyla Buzlar soluyor havaya Acım şiddetlendiğinde ellerim boynum ayaz ayaz üşüdüğün de Kırmızı ipek şalımı koklayıp Sararım boynuma Her gece hava karanlığa teslim olduğunda Hayalinin meltem gibi süzüldüğü Gönlümün penceresini Açarım usulca Bilmezsin gül kokulum Hicranın kol gezdiği sancılarımla Hala dönüşün de Bitmeyen Umutlarım İNCİ DENİZ 8 TEMMUZ 2009 |
tam üç kez okudum ve büyük kefif aldım.
işte duygu,işte şiir bu diyerek tebriklerimi ve sevgilerimi bıraktım sayfana.