BEKLEMEYİ MAHÂRET ADDEDİYORSUNBoğazın cenneti andıran meltemlerini okşayarak, hoş kokular bıraktığı yalının kafesi aşınmış çardağında sedir boyu uzanmış yalnızlığım. Her nefes alışım sürgün kadar uzak nefes verişime. Gergefime gerdiğim ipek bezime nağmelerin ahengi içinde özlem işlemedeyim. Elime batan sensizlik ve yitip giden zaman. Ben sürüklenen zamana teslim , aciz ve naçar. Vücut şehrime her gece çöker, telve tadı ağırlık ve yalnızlık. Alıp başını gitmez olur hayalinin sureti çaresizlik depreşir hücrelerimde. Yürek bu işte; ne teselli duyar kulağı, ne nasihat . Aşkın yanardağından püsküren lavın şiddetiyle burcu burcu dökülür alnımdan yokluğun. Sen ey yâr! Hitabıma muhatabım olmadın. Yine ses yok... O derin sessizliğine saklanıyorsun. Bir kalp diyarı kapısıdır aşk. Yâr uzatmaz ise gönlünün elini, dıştan açılmaz biliyorum. Yakutun yeşili, zümrüdün kızılı aşkın boynu bükük kızı... Bir ömür açılmasa da o kapı Beklemeyi mahâret addediyorsun. İNCİ DENİZ 28 ağustos 2:00 |
Şiirlerinizi haz alarak, beğenerek okudum, yüreğinize sağlık…
Çok beğendim…
………………………….. Saygı ve Selamlar.