YARALI CEYLAN.....Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiir olarak yazılmaya başlanmış fakat uzun bir yazıya dönüşmüş bir çalışmadır .... Kadın usulca kapalı çarşıya giden Yolda yokuşu tırmanıyorduki ardından bir ses duydu Dilruba Dilruba Hayatında hiç duymadığı kadar hoş bir sesti kulağına ulaşan usulca döndü sesin geldiği yöne Kadının yüzündeki matem düştü aniden yere ve şafak sökülürcesine aydınlandı gözleri Adam heyecanlı bir şekil de pardon sizi birine benzettim af edersiniz kadın aniden kırıldı ve tekrar yere düşen hüznünü alıp taktı yüzündeki o yorgun kimliğine Ve arkasını dönüp ilerlemeye niyetlenirken kadın adam yine seslendi bakar mısınız? Şu aşağıdaki balıkçı teknelerinin yanında size bir balık ekmek ısmarlamama izin verir misiniz? Kadın kararsızlıkla gitmek ve gitmemek arasında gitti geldi . Ama adamın gözleri ne olur gel der gibi bakıyordu Kadın matemi çıkarıp yüzünden takındı gülleri yüzüne aniden yavaşça adama doğru ilerledi ve hiç konuşmadan birlikte indiler yokuştan Kadın içinden adamın tanıdığı kadın olmayı ne kadar arzuladığını fark etti Adam pardon isminizi sormayı unuttum isminiz neydi acaba? Kadın ismim Bade ya sizinki benim de Tuna Kadın tanıştığımıza memnun oldum dedi Tuna bende Kış olmasına rağmen bahardan kalma bir gün hakim di bu gün tatlı tatlı esen bir meltem vardı ve yalayıp geçiyordu yüzlerini. Küçük bir masaya oturdular ikisi de içlerinden sanki yıllar öncesinden birbirlerini tanıyorlarmış hissine kapılıyorlardı Tuna bu gözler Dilruba ile aynı diye kendi kendine içinden sayıklıyordu. Bade ise dalgın kafasında bin bir düşünce taşıyor ve o düşüncelerin altında ezildiği her halinden belli oluyordu Tuna sordu İstanbul’da mı oturuyorsunuz? Hayır dedi Bade İstanbul’a yakın bir kasabadan alış veriş yapmak için geldim Ama İstanbul’a çok büyük bir sevgim ve hayranlığım var. Her sokağında tarih her yanı aşk kokuyor bu şehrin Ve ne zaman bu şehre adım atsam yaşadığım zamandan çıkar Faklı bir âlem de bulurum kendimi. Tuna hala Badenin gözlerinde Dilruba’ya arar gibiydi. Bade Dilruba kim diye sorma ihtiyacı duydu. Tuna önce cevap vermek istemez gibi yutkundu ama sonra Badeye haksızlık etmekten korkarcasına Dilruba yıllar öncesinden tanıdığım ve büyük bir aşkla sevdiğim genç bir kızdı Ve sonra onun izini kaybettiğini bir daha da kendisinden hiç haber alamadığından bahsetti. Sizi gördüğümde o sandım ve onu bulmuşçasına böyle heyecanla seslendim dedi. Tuna ayrıldığımız zaman ikimiz de lise yıllarındaydık ve bir daha asla ondan haber alamadım dedi kırgın bir ses tonuyla Bade Onu çok sevmişsin bunu gözlerinden ve ses tonundan anlaya biliyor insan O gittikten sonra dedi Tuna hiç kimseyi onun gibi sevmeyi başaramadım olmadı Beni yanlış anlamazsanız bakışlarınız ve duruşunuz öyle çok Dilruba’yı andırıyorki Neyse dedi Tuna balıklarımız da geldi. Usulca ellerine aldıkları balık ekmekleri yemeğe başladılar. Ama ne gariptirki ikisi de tuhaf bir çekimle gözlerini ayıramıyorlardı birbirlerinden Badenin gözlerinde o yaralı ceylanı andıran bakışlar Tuna’ya çok değişik gelmişti. Yakın zamanda böylesi anlamlı gözlere hiç rastlamamış gibi bakıyordu Badenin gözlerine Ve Bade’de adeta bu derin bakışlara kayıtsız kalamıyor kaçamakta olsa gözlerini Tuna’dan alamıyordu. İçini tuhaf bir korku sarıyordu çünkü istemese de birazdan vedalaşıp ayrılmak zorundaydılar ve belkide bir daha asla göremeyecekti Tuna’yı İçinin acı acı ezildiğini fark etti saçmalıyorsun Bade dedi alt tarafı seni sevdiğine benzeten adam birazdan her kez kendi hayatının akışına dönecek ve seni belkide bir daha asla hatırlamayacak. Ve yavaş yavaş yemeklerini bitirdiler zaman ayrılığa doğru ilerliyordu Evet dedi Bade gitme vakti geldi Tuna bey bu güzel yemek için size çok teşekkür ediyorum. Hiç beklenmedik bu tesadüf biraz olsun içimdeki hüznü dağıttı bu gün Gitmekten çekinen iki göz birbirlerine bakarak mecburi ayrılığın iki kahramanı usulca vedalaşarak el sıkıştılar . Ama hala ısrarla bakışları bir birlerine kal der gibiydi. Bade kendinden emin bir ses tonuyla belki bir gün yine bir yerde karşılaşırız belli mi olur ? Acı ve umut arasındaki bir ses tonuyla belki dedi Tuna. Sizi tanımak güzeldi Ve arkalarını dönüp kalabalığa karıştılar iki yaralı ceylan edasıyla Hayat bu belli mi olur bir gün bir yerde buluşurdu bu yüreği yaralı ceylanlar. YAZAN:İNCİ DENİZ 15 EKİM 2009 |
kalbin kal der
aklın git
arada kalmış bir can
dokunaklı bir çalışmaydı sevgili ceylanım
mensur şiir tadında.. çok beğendim, sevgilerimle canım...