ÇAĞDAŞLIK
İş icabıdır, binersin otobüse,
Atarsın adımını ilk merdivene, Gözünü diker şoför kıyafetine, Başın açıksa, geç der yerine, Başın kapalıysa in merdivene… Senin görevin, otobüs sürmek mi? Yoksa güvenlik görevlisi mi? Doğrusu çok düşündüm, Derin düşüncelere büründüm, Düşüncemi ayırt edemedim, Yalakaların yolundan gidemedim! Çağdaş çağdaş; ne kadar da kullanıyorlar, Bu söz uğruna kime yardakçılık ediyorlar. Yok, sen çağdaşsın, yok sen çağ dışı, Senin çağdaşlığın bu mu tüm yasa dışı? Hayvan gibi açılıp, saçılmak İslam’a hep düşman olmak, Kaplumbağa gibi gerinmek, Allah aşkına çağdaşlık mı? Çağdaş, çağdaş nedir bu çağdaş? İçki içip sarhoş olmak mı? Çırıl çıplak dolaşmak mı? İslâm’a düşman olmak mı? Mafya olup tezgâhlar kurmak mı? Beyaz kadın tüccarlığı yapmak mı? Sorular sorular, arkası gelmeyen sorular… İrtica, mürteci edebiyatından usandık, Tezgâhlardan, dümenlerden, Dönen dolaplardan, yalan haberlerden, Entrikalardan, yasa dışı işlerden usandık… Çağdaşlığı bilip yorumlayanlar var: Onlar gibi düşünmezseniz, Onlar gibi inanmazsanız, Onlar gibi giyinmezseniz, Onlar gibi yaşamazsanız, Onlar gibi yemezseniz, Onlar gibi içmezseniz, Onlar gibi kafayı çekmezseniz, Onlar gibi sevmezseniz, Asla çağdaş olmazsınız, olamazsınız… Çağdaşlık; insanca yaşama saygı demek, Farklı düşüncelere katlanabilmek demek, İnsanları küçümsememek demek, İnsanlara tepeden bakmamak demek, Halkın tercihine saygı duymak demek, Sevgi, saygı, hoşgörü, kardeşlik demek, Çağdaşlık, adam gibi düşünmek demek, Adam gibi adam olmak demek… Kasım 1989/Konya |