ÇEKEREK IRMAĞI
Nice şehirler, köyler, kasabalar, obalar
Kuruldu senin tarih yüklü medeniyetinde, Kurdağılı, Isaklı, Kalederesi, Çekerek, Cemaloğlu, Hamzalı, Kavakalanı, Kâhyalı, Sarıkaya, Çakır, İkizce, Özürören, Sarıköy, Kamışçık, Kazankaya, Çandır, Bazalambaç, Hacıilyas, Kırkdilim, Ortaköy, Aydıncık, Karahacılı, Çeltek, Arpaç, Yaylalık… Boğaza doğru: Örencik, Yankı, Yanık, Kabalı, Üçağaç, Tarhana, Buzluk, Boyalık… Senin derin vadin, su verdi, hayat verdi, Kan verdi, can verdi, ser verdi, sır verdi, İnsanlar senin sevginle muradına erdi… Kaç kadın, çamaşır yıkadı yunak kazanlarıyla? Kaç kız, delikanlıların kalbini yaktı? Kaç kız, nişanlısıyla el ele, göz göze geldi? Kaç çocuk, sularında yüzdü? Kaç insan kumsalında güneşledi? Kaç insan balıklarınla gıdalandı? Kaç insan ağlarını attı inlerine? Kaç öküz, camız, at, eşek çift sürdü? Uçsuz bucaksız bereket fışkıran topraklarında. Kaç kağnı, gıcıladı düz ovanda? Kaç süvari, atını suladı berrak sularında? Kaç şehit yatar sulak tarlalarında? Kaç gönül akar sevgi dolu ırmağında? Yılgınların boy boy dizilmiş, Irmak boyunu evi barkı bilmiş. Kumun olmayan ev yok çevrende, Yazın bize denizden de ötesin, Kumsalların ve güneşin güzelliğini, Doyumsuz olarak yaşattın yıllar boyu. Rakımın çok düşük düz ovanda, Meyveleri ve sebzeleri, Çok çabuk sunarsın seni sevenlere… Kışın kar tutmaz toprakların, Laf söyletmez kendine ayazların. Büklerin yetkin ve cana yakın, Onları yedikçe vücut şifa bulur, Enerji fışkırır, vücudun her teninden. Üzümlerinin şırası pekmez olur, Bete benize kan verir, can verir. Meyvelerinin tadı damaklarda kalır, Vücudu tükenmez bir enerji alır. Kavakların, söğütlerin hayat bulur, Sevgi ve merhametin kucaklarında. Suyun kimseleri incitmeden akar, Derinden derinden, sessiz sedasız… Bahar seninle bir başka olur, Karlar eriyince yüreğinde, O zaman coşarsın boydan boya Çok öfkeli olursun coştuğun zaman, Yüzüne bakanı fırçalarsın acımadan… Akdağ, Deveci ve Yıldız Dağlarının karı, Seni yıl boyu besler bıkmadan, usanmadan. Yolum hep senin düz ovandan geçer, Yolculuğumda bana arkadaşlık edersin, Çekerek Irmağım senin suyun çekildikçe, Damarlarımdaki kanlarım da çekilir, Ciğerlerim nefessiz, oksijensiz kalır... Balıkların susuz kaldıkça nefesim tükenir, Sen bize durmadan, bıkmadan, usanmadan Balık verdin, su verdin, hayat verdin… Iğıl ığıl gönülden akan Çekerek ırmağım! Sen, verilen emri eksiksiz yerine getiren nimetsin, Sen, yüce Rabbimizin bize verdiği bir emanetsin, Sen, yüce yaratıcının emrini her daim işlersin, Onun emriyle coşar, onun emriyle gürlersin, Nefesinin her deminde, Rabbini tesbih edersin, Sen, Yüce Rabbine asla karşı gelmezsin, Asırlarca bu vadide kâh ağlar, kâh çağlarsın, Sevdiklerinden ayrılınca yürekleri dağlarsın. Senin soğanların, soframızın damak tadıdır, Senin pancarların, çaylarımızın canıdır. Senin domateslerin, patateslerin, üzümlerin, Daha nice adını sayamadığım nimetlerin, gıdaların bereket verir, hayat verir, Cennet vatanıma sevgi verir, kardeşlik verir… Şimdi üzerine büyük bir baraj yapılıyor, Saydığım güzelliklerin su altında kalıyor, Artık senin güzelim yeşilliğin sular altında. Masmavi boydan boya bir hayat denizi, Sandalların, teknelerin boy boy yüzecek, Âşıkların sahil boyunca el ele gezecek. Çekerek Irmağım, Çekerek Irmağım, Ölsem de senin hatıranı unutmayacağım, Bil ki engin sularında hayat bulacağım… 02.09.2007 Çekerek |
Artık senin vadi boyu yeşilliğin sular altında.
Masmavi boydan boya bir göl denizi,
Sandalların, teknelerin boy boy yüzecek.
Çekerek Irmağım yol boyu arkadaşlığını,
Hiç ama hiç unutmayacağım…
Yüreğine sağlık dost şair.Kutladım selamla