TERKİB-İ BENT( IŞIĞA DOĞRU )
Âlemim nur yaktı birden, korlu ahvâl eyledi
Ellerim bir yazdı, nurlar canda işgâl eyledi Kor güneşler yağdırırken rıhtımım, güllendi ten İnci mercân gönle deryâm, aşkı ikbâl eyledi Martılar can yakmıyor hiç, şimdi şarkım titreşir Güldüler candan bugün, kor meşkle bir bâl eyledi Çağlıyormuş maksadım hep, közlemiştim kalbimi Leblerim titreşti birden, neylerim lâl eyledi Hislerim yanmış bugün, mahzun değil kor gözlerim Yankılar girmişti cânâ, kalbi bir hâl eyledi Başlasın faslım, sefâlar hep dökülsün meclise İnleyip dursun gazeller, hep çekilsin nefese Toprağım hiç kalmasın yalnızca, bir cûş yüklesin Güllerim hiç solmasın bahçemde, bin kuş yüklesin Neylerim bir çağlasın, girsin zaman nur faslına Çökmesin sessizliğim şehrimde, bin gûş yüklesin Başlasın yangınlarım, dostlar tutuşsun meşkle hep Közlerim mecliste tütsün, kalbe bin hûş yüklesin Kubbelerden bir süzülsün âyetim, cân işlesin Sâkiler peymâneler yığsın, yanan nûş yüklesin Zor kalemim susmasın, doğsun bugün ilhamlarım Hikmetin nur rengi, solgun kalbe nûkûş yüklesin Yaz kalem yaz, kalp yanarken, dillerim hep çağlasın Diz sözüm diz, can dönerken güllerim çiy bağlasın Hep muratlar yığ gönül sen, çınlasın mîr neşveler Hep beratlar yığ gönül sen, aşkla tevfîr neşveler Hasretim bitsin, neyim hiç yığmasın hüzzamları Şevkle dön sen, közlenip gülsün şu fâkîr neşveler Ey dilim yan, canlanıp kurdur, segâhın faslını Nurla tüt sen, çağlayıp gelsin şu tâdbîr neşveler Kor dudaklar handa mahzun olmasın, leb titresin Solmuşum hep, doğmasın cansız, girih-gîr neşveler Saltanat kursun bugün şehrimde kor bülbüllerim Hüzne daldım, sözlenip dur kalpte sahîr neşveler Ey hüzün şehrim, kuşat sen gönlü bülbülle hep Ey yanan şehrim, kuşat sen kalbi sümbülle hep Ey zaman, yangın döküp korkutma hâksâr ufkumu Ey zaman, vurgun dikip titretme bîmâr ufkumu Râyihâlar hep kuşansın, bahçeler hiç solmasın Ey zaman, meşkler çekip soldurtma müşg-bâr ufkumu Hüzzamın kor rengi, çağlattırmasın hiç meclisi Ey zaman, bülbül yakıp bozdurtma gülzâr ufkumu Gözdeler nur söylesin, kırgın şafak kor bağlasın Ey zaman, güller yıkıp çağlatma esrâr ufkumu İnlesin dürdâne, sevdasız güneşler yığmasın Ey zaman hicrân ekip büzdürtme devvâr ufkumu Dillenen deryâm süzülsün, şevkle yansın közlerim Meltemim kessin siyahlar, meşke dursun gözlerim Şimdi artık hüzzamın kor dengi mâtem dinlesin Şimdi artık çağlayan kor kalbi, âlem dinlesin Yıkmasın hiç şarkılar bin vah, çözülsün güfteler Dillerim zar bağlıyorken, meşki meltem dinlesin Kâinat sevdayla süzsün hep şu kor yangınları Aşka vurgunken nefesler, cânı kor Cem dinlesin Közlenip kor köşkü yığsın, güllerin nur bûsesi Bahçeler bülbül yakarken, gönlü şebnem dinlesin Çağla vîran dillerim, yan canımın mahrûsesi Kaybolurken ben zamansız, sırrı gül fem dinlesin Dinleyin bir dinleyin, can üfleyin hep şehrime Közleyin bir közleyin, köz üfleyin hep nehrime ( fâ i lâ tün/ fâ i lâ tün/ fâ i lâ tün/ fâ i lün/ ) Ahvâl: Haller Bâl: Kol, kanat Lâl: Kızıl Cûş: Coşmak, coşku Gûş: Kulak Hûş: Akıl Nûş: tatlı şerbet gibi içilecek şey Nûkûş: Nakışlar Mîr: Amir, bey, baş Tevfîr: Çoğalma Fâkîr: Yokluk, zavallı Tâdbîr: Düşünülen yol, aranılan çare girih-gîr: Düğümlü, dolaşık sahîr: Sihirbaz hâksâr: Perişan halli bîmâr: Hasta müşg-bâr: Mis kokan devvâr: Dönen gül fem: Gül ağız Şebnem: Çiy |