AsumanŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Hikayesi hüzünden ibaret...
hayat saçlarını döküyor
sesimi duyamadığım bir mekanda, perdesini indirmiş bahçelerin miftahıyım rengini okşuyorum soluk asumanın ne kadar da ak düşmüş yapraklarıma çiğnenmesi zor bir kulübenin sadık tahtalara döktüğü yaşlara şahidim rüzgarın kendisini attığı zamanda çadırlara göçebeydi ismim kimi zaman seherin gölgesi olur ümidim kimi zaman suskunluğun şiarı olur sukunetim kof gecelerin ardında kabahatli bir mum gibiyim bir zaman göçebeydi ismim sıska gurbeti, nice duygu körlüğünden ıslanmış yağmurlara bıraktım Ey Asuman! ellerin değmeyeli sokaklarıma yağmurları toz bürüdü tepemden topuklarıma hülyalaşmış ince tellerin uzandı gözlerim sende düğümlenip çarmıha gerdi yorgun titreyişlerini bir kül olup sadırlara düştüm geçmiş zaman olup siretinde çizgileştim sayamadığım kadar bekledim de gelmedin yoksa mekana çöl mü oldun Asuman yarama sızı olma Asuman! karanlık izlerini sürüyüp yürüyüşüme beni satırlara mahkum edip sessizleşme! ne yağmurlar bekledim... güneşe kara bir perde mi oldun rüyadan uyandığım gün hangi gizemde derin oldun Asuman? |
beğenmediğim mısra:"fokur fokur pinekliyorum hakikate bir rüya kalmışken"
Beğendiğim mısra derken, orfinal bir mısra olmuş onu kastetdim.
Beğenmediğim mısra gelince;betimlemeniz tuhaf geldi bana biraz bunu söylemek istedim..Yoksa şiiriniz gayet güzel...Bir hatam var ise affola...
Şiiriniz manevi yönden oldukça kuvvetli bir şiir...Bir takım eksikler yok değil ama bu kadar genç bir şaire için bunlar oldukça normal...Zamanla çok daha iyi olacağınıza inanıyor ve şiirinizden dolayı kutluyorum...Kalbinizi asumana yansıtmışsınız ne güzel....
huzeyfi tarafından 7/24/2009 11:46:50 PM zamanında düzenlenmiştir.