Yenilginin acısı yakınca karanlıkları Gökkubbe yıkıldı başıma Soru işaretleri et çengeli ruhumda asılı Duygu intiharında varlığımın farkedilişi Alkış tut final vakti çıkışlar sinemin sol yanı Efelenme beynim çaldı son dersin zili Susan dilimde kelimeler noktalı çivi Korkuya gerek yok gözyaşım Ögrendi artık gözlerim kendisine ağlamayı,
Yaşatmadan bu bir oyun deseydin Yasemin kokulu aşkın sessiz dili Bata çıka sürüklenirken kırardım kapıları Eylül güneşine gülümserken bulutların hası Ezelden ebedi zaman ipinde kimbilir kaç yaralı Bir varmış demeden aşk masalı Deseydin son sahnesi terk-i aşk
Ayak tozumu yutmuş gişeler, Kıldan ince kılıçtan keskin ayrılık Bu bir perdelik oyun benden sana hediye Haydi nefsim uzan yat boylu boyunca Yaralı kalbimin fiyatı bir bardak boza Derimin terine ıslık çalıyor sazlığın sığıtmacı
Yaşatmadan bu bir oyun deseydin Oyun dışı kalmamak için Oynardım kendi kurallarımla Söbelenmemek için Çocuk gözlerime saklanır Mevsimini değiştirirdim hayalimle Kumdan kalemi yıkan rüzgarı hissetmen için Sallanırdım bakışlarına kurduğum salıncakta Aşk yazılı balçık toprakta yıldız tutmaca oynar Romantizmi çizerdi saçlarım dudaklarında
Kulaklarımı deldi dilimin isyanı Sınırları yıktı rüyalar Yıldızlara yer yok yatma sineme gecenin siyahı Fincanın kahve telvesinde girse de yarin gözleri, Yol haritasını buruşturdum avuçlarımda Koyun postu serdim fal tutan papatyana
Yaşatmadan bu bir oyun deseydin Önce güler geçerdim Sabrı ögreten kokunu sineme çekip Sevdamın dürüstlüğüne diz çöker Yağan yagmur damlalarına kayan yıldız gibi Düşerdim bastığın topraklara Asılı kalmak için gözlerinde Sitemleri sinemde yeşiller giydirip Ateşten giydirdiğin gömlekleri atardım zindanlara
Haydi git git artık yırtıldı sahne perdesi Arama beni kelimelerin bittiği yerdeyim Dalga kıranların vuduğu kumsalda Bir dilek tut bir şarkı söyle Beni sende hatırlatan Haydi sıra sende oyna oynayabilirsen Hüznüm seyrinde yazdı senaryonu rüzgarlar Çiçek dokunuşlu kurumuş gözyaşımda
Yaşatmadan bu bir oyun deseydin Oyunda olsa oyunda sürekli kalmak için Dağlara ayaklarımı vurup Derin uçurumlara atardım sensizliği Ten dokunuşlu gönül kadehine dudaklarımı mühürleyip Düşüm der sonsuzluk kapısını aralardım omuzunda
Yaşam oyun aşk oyun Sus artık sayma sayı parmaklarında Boşvermişliğin sarkacında sallanan yelkovan Bir oyunda olsa aşk Dünya dönüşüne hayran değil mi karanlığın prensi ay Yıldız kıskacında güneş Yalnız değilsin gece perdesini aç aydınlığa Zamanın gülümseyen gölgesine uçurdum oyunları Gün sahnesinde bende varım yanımda aşk
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yaşatmadan Bu Bir Oyun Deseydin şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yaşatmadan Bu Bir Oyun Deseydin şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Karanlıkları yakan yenilgi acısı... Et çengeli ruhta asılı sorular... Duygu intiharında farkedilen varlık... Bazen susma işlevi olan dilde noktalı çivi; sonrasında yazılmayan açılımlar.
Ve gözün kendisine ağlaması. Yasemin kokulu aşkın sessiz dili.
Bir varmış demeden aşk masalı...
Romantizmi çizerdi saçlarım dudaklarında
Derimin terine ıslık çalıyor sazlığın sığırtmacı
Arama beni kelimelerin bittiği yerdeyim
...karanlığın prensi ay
Gün sahnesinde ben de varım yanımda aşk
Şiir şekeri tabağına uzanınca parmaklar, takildı gözüme gönlüme bu dizeler.
İmgeler, dizeler, içerik, şiir sesi... Girdi kolumuza...
Dizillerin güzel eline gönlüne sağlık kutlarim