Şehadet soluğunda kefenlenirken Keş dağı Üşüyor kalemim üşüyor beyaza ölüm Üşüyor Karlar üzerine yatmış altı beden Güneşin gözlerine yaşlar düşüyor .!
Beden aşmış canlar söz için ağız ararken Canımı zorluyor sabır sınırlarını aşan sorular Zamanı geciktiren zalimin zulmu Buz mu tuttu tipiye tutulmuş sözlerin Ayakların el olmuş karışıyor dillerin Mahşerde bekleyen hak arayışlarda Kilitlendi Göksu yollarında vuslatlar Kilitlendi yüreğim.!
İmdat çağrısında bir ses bir soluk Duvarlara çivilendi sanki yüzüm Sustu çağ atlayıp dağ atlayamayanlar Suçlu gözlerine indi karanlıklar Sustu yer bulup el uzatamayanlar Saatlerin sesine sustu sesim.!
Sararken gönül penceremi yorgun sarmaşıklar Sarı sabrım mı tutunduğum köksüz nilüfer Baharı arama bende yarım soluklanmış hazan Baş ucumda zamanı ıskalayan bozuk saatler Kulağımda sayıklama dili tutuk vuslat Tutunuyor sabrım yüreğimi dağlayan sessiz çığlıklara.!
Bedenimi hoyratça kullanan aydınlık Kaç duygumu gömdün yetmedi mi, daha Gözyaşım yetmedi mi yastığıma serilen hüzün Gidecek yerin mi yok yatak altına saklanıp Uykuları bölen izinsiz düşlerde kalbimi ağlatansın.!
Dokununca can sesime Kaldırıma çivilenmiş acı izler Serildi bahar ölümlerinde sonbahar Esti sonbaharı hissedip ölümü seçen bahar Şehadet soluğunda kefenlenirken Keş dağı Sarıkamış şehit selamında Sonsuz yürüyüşüne karlar üzerine kalktı altı beden Daldı bakışlarım daldım belirsizliklere Yasaklıyan gülüşümü deldi haksız infazlar Kilit altında gözlerimi darbeledi bıcak sırtı sokaklar Kilitlendi yüreğim.!
Dakikalar arasında gerilen nefesimde Dayanırken parke döşenmiş bakışına Azrail çehresinden çivileniyor gözler Güneşin yaşları düşüyor Üşüyor yerinde sayan gün Vakitsiz meftalara ağlıyor mezar taşları Ağlıyor yüreğim .!
Söylenecek ne kaldı Ne kaldı geriye son solukta ki yorgun bakıştan Sayfaları karalanmış tarih gözlerimin önünde Nerede gözlerimize sis indiren yaprak dökümleri Nerede güneşlerimin yakıcı gözleri Sır perdesine mi zincirlendi bakışlar Yaşlarını sayıklayan bulutlara ağlıyor dağlar.!
Özleminde bu millet Doğmak için haber müjdesine Bekler durur Yeşile kilitli güneşin gözlerinde.!
Didişmeyi bırakın beyler bırakın Getirin yeşili güneşin gözlerinden Getirin can bedende solarken Getirin bahar kokulu papatyaları Demokrasi kılıcına kan damlamadan .!
Bu millet bilmez mi sanırsın Kaç güneş söndü komplolu suikastlarda Gelsin diye zamanın yeşil baharı Seferber ettim avuçlarımdan dualı yıldızları .!
Şehadet soluğunda kefenlenirken Keş dağı Üşüyor kalemim üşüyor beyaza ölüm Üşüyor Karlar üzerine yatmış altı beden Güneşin gözlerine yaşlar düşüyor.!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ÜŞÜYOR BEYAZA ÖLÜM ÖLÜM ÜŞÜYOR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÜŞÜYOR BEYAZA ÖLÜM ÖLÜM ÜŞÜYOR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu gün yine sayfanızda çok güzel bir eser var yüreğinizin sesi kaleminizden mısralara yansımış okuyucuyu düşündüren değerli bir eser okudum yüreğine ve emeğine sağlık her daim güzel eserler okuma dileğiyle kalemin daim ilhamın bol olsun selamlarımla kalın sağlıcakla