Yıldan yıla bir ilmek bir ilmek daha
Bir düz iki ters
Olmadı sök yeniden diz şişe
Rengin halin nedir diye sormadınız
İlmek ilmek edip lime lime ettiniz
Yaşam ateşine tutup yüreğimi
Döndüre döndüre bir ileri iki geri ittiniz .!

Kış ayazında beni bırakıp ısındınız tenimle
Baharları görüp veda etmeden attınız çöpe
Diliniz yetmedi sevginize tercüman ettiniz
Duygun nedir demeden başımdan çekiştirdiniz
Tadımlık gecelerde kaç yemine tanıksın dediniz
Yüzüm gülerken üzerime gözyaşı döktünüz .!

İptim masumiyetimle atladım sokaklarda çocuklarla
Cehaletten vazgeçip hayallere daldım
Büyüdükçe küçüldüm uzadıkça kısaldım
Örüle örüle derviş kapısında oldum hırka .!

Değdirme tenime el soğukluğunu
Rahatım gariban sırtında
Kalayım Rab yolunun baharında
Sarıldıkça sarılayım Hak yolunda .!

Garip gönlü eylemez ne bayram ne seyran
Bir ip bir yürek
Gör gönülleri aşk neyler
Belki bir bakış belki de gülüş
Kalbi muhabbeti sarar
Kırk yama bir bohça
Anılarda kuş cıvıltısı
Nice baharlara doğar
Yeni bir gün masumiyetiyle yeni bir güneş .!

Bir ip bir yürek
Yaşam tezgahında bahtlar değişik örnek
Amaç dikenler batsa da bakarken görmek .!

Yaprak rüzgarı bekler titremek için
Rüzgarın günahı ne
Kışı bile bile göz yaşlarımla gönlüm içti aşkı
Yağmurun günahı ne
Aşk olmasa yaşam meşkin olur mu tadı
Ferhat deler mi dağları
Çöl rüzgarları savurur mu mecnunları
Sevenlerin bağlıdır bakış ipi
Şafak vakti alır götürür kalır Leyla’nın bakışları
Gönül yarenine yar olur geceler .!

Gün dertlerini yıkmak için
Serçe umutlar vuslata örüldü
İp oldu el ele tutuştu anılar
Gönül aşklara getirmek için mevsiminde baharları

Bir ip bir yürek oldu.!

NURTEN TARIM