Bu şiirde anlatılanlar tamamen gerçektir. Hayallerle alakası yoktur! Şiir, El Ezher Üniversitesinde yetişmiş bir din aliminin(!) hayat hikayesinin manzumesidir.
“YARABBİ, BANA EŞYANIN HAKİKATİNİ OLDUĞU GİBİ GÖSTER!”…
Dedesi Maraş’lıymış, Erzincan’lı ninesi Doğduğu gün terk etmiş bu yavruyu annesi
Masal bu ya; doğumla başlamış kara kader Rahmetli anasından payına düşmüş keder
Yüzünü görmediği o anneyi özlemiş Matemini yıllarca aynalardan gizlemiş
Zaman üvey anadan, kör babadan ibaret Ah benim talihsizim teyzesine emanet
Bir gün yüzü görmeden büyümüş düşe kalka Aklına yerleştirmiş “HOCA olmalı halka”
İlim yapmış EZHER’de fıkıha alim olmuş Üniversitelerde büyük muallim olmuş
İbadet düşmanları çelme takmış düşüne (!) Öğretim üyesiyken son vermişler işine (!)
Demiş üzülmek Ziyâ’n, hayırlıdır bu karar Hacca niyetlenene olmalıyım mihmandar
Kâbe yolcularına yakın etmiş ırağı Kendi de hacı olmuş vazifesi gereği
Şiire de başlamış candaki sıkıntıdan Nasipleneyim demiş şöhrete akıntıdan
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YUSUF NİYA KARABASAN OLDİ?... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YUSUF NİYA KARABASAN OLDİ?... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kalemine sağlık emeğin değerdi diyeceğim sahibul mülkün vasisi olursa günahkar gündelik ikballer sayılmıyor kar ince elek undan ettirir zayı yarım dinli dinden eder beyandır deliller aşikar
Yalanlar, vefasızlıklar, sadakatsizlikler, adam satmalar, bencillikler... Bunlar nedendir bilinmez bize çok tanıdık epey zamandır.. Oysa Müslümandık biz. Peygamberî ahlâk sahibiydik. O'ndan öğrenmiştik vefayı, anlayışı, sevgiyi, sadakati, adaleti, değer vermeyi ve değer bilmeyi. Vicdanı sükût etmiş bir asra damgamızı basacaktık ve yeniden bir nefes olacaktık dokuz boğumlu yalanlarla boğulan insanlığa... Buydu davamız ve bizler heyecanlıydık... Ne zaman ki dünya menfaati düşüncelerimizin üstüne çöktü karabasan gibi ve ne zaman ki kolaycılığı tercih etmeğe başladık. Kendi rahatımız için insanların duyguları ve umutları ile oynamayı maharet sayalıdan beridir... Yürekler feda ettik, sevgileri ezip geçtik, gözyaşları üstüne saltanatlar kurduk..!!! Ben bu asrın maddeci, zâhirperest insanını sevemedim bir türlü. Sözleri ile davranışları birbirini tutmayan, her şeyi sembolik yaşayan, yüzünde maskelerle dolaşan, yüreksiz, vefasız ve sadakatsiz, tek tip ve sevgi yoksunu, ruhsuz robotlar...Ne güzel de anlatmışsın Güzel Yürekli Şairem asrımın insanının yaralarını. Ve yaralarım depreşti okudukça...Mahkeme-i Kübra'ya kalmış olan bütün davalar için teşekkür ediyorum.Yüreğine Sağlık Şairem...
Yorumsuz keseceğim masalımı burada Yorum hür vicdanlarda kalmayalım arada .........Demişsiniz zaten sevgili şair... Bu tür mahlukatlardan Memleketimden insan manzaralarında o kadar çok ki...
Bu masalı baştan sona kadar ne de güzel işlemişsin abla. Bir masal ancak bu kadar güzel anlatılırdı. Daha eksik olan birkaç şey daha var da uzatmaya gerek yok diye düşünüyorum. Çünkü bu kişi için harcanan zamana yazıktır ve Rabbim bizlere de bunun hesabını soracaktır. Neden o yalancı için değerli vaktinizi harcadınız, neden değerli vaktinizi o şarlatan için tükettiniz diye.
Bu şiire yorum yapamamıştım. Çünkü birisinin altında yoruma kapalıydı. Burada da üye olmadığım için yazamamıştım.
Aslında bu tür kişiliksizler için şiir olsun, yorum olsun yazmaya değmez. Ama madem yazılmış, birkaç şey de ben söylemek istiyorum.
Erkeklerle baş edemediği için ancak bayanlara sataşan bu kişiliksiz, gurursuz, ahlaksız kimse utanmadan bir de sitelerde feyk atmaya devam etmektedir. Hem de İslami bir kimlik altında devam ediyor. Belki dinimi kullanmayıp bu yalanları söylese bir nebze insanın kanına dokunmaz ama dini kullandığı için insanın kanına dokunuyor.
Her zaman şunu söylemişimdir; ya adam gibi şiirini yazacaksın ya da hiç yazmayacaksın. Hele de İslami kimlik kullanarak herkesi kandırmaya çalışması ne gariptir ! Ne günlere kaldık Allah’ım… Böyle terbiyesizleri sana havale ediyoruz. Ama şükür ki ne olduğunu kullanmaya çalıştığı herkes biliyor. İnsanların yanında zerre kadar haysiyeti yok artık. Ona rağmen hâlâ edep naraları atmaya devam ediyor. Bir insan bu kadar edepsiz olabilirdi ancak. Ondan başka da kimse bu kadar yüzsüz ve haysiyetsiz olamaz.
Böyle bin bir suratla ortalarda insanım diye dolaşanlara acıyorum doğrusu. Gün gelecek ebedi istirahatgahımıza göçeceğiz. Öldüğün zaman arkandan, ya iyi ki öldü gitti Allah belasını versin mi demelerini istersiniz? Yoksa arkasından Fatiha ve Yasinlerle uğurlanmak mı istersiniz? Bile bile bu yalanlara devam etmenin ne alemi var ki Popülerlik ve reklam için her kılığa girip köçek gibi kıvırtmanın kime ne faydası var.
Şeytanın ve nefsinin köleliğini yapan, ne derlerse kırı kırı itaat eden bu şahısta azıcık gurur olsa şiir bile yazamaz ama o hâlâ yazmaya devam ediyor. Hatta hatta tetiği çeker vurur kendini ama nerdeee… İnsanda bunu yapmak için birazcık gurur olur. Bu kadar yalanı söyleyip yüzü kızarmayan birisi bunu asla yapmaz zaten. Allah akıl fikir versin.
Bu konuda dinimizin kesin sınırları vardır. Yalan söylemek dinimize göre haramdır ve bunu bile bile sürdürmekte dine karşı gelerek “ nefsinin, bir şey olmaz nasıl olsa devam et” talimatına uymasıdır ki bu çok tehlikeli bir boyuta ulaşır. Yalanın haram olduğunu düşünmeyen bu kişi pervasızca maskesinin arkasından hem de dini kullanarak insanları kandırmaya çalışmaktadır. Peki insanları kandırdığını varsayalım, peki O yüce yaratıcıyı nasıl kandıracak acaba? Yarın mahşer gününde herkes yakasına yapışıp hakkını istediği zaman ne yapacağını hiç mi düşünmüyor ki ?
Yalanı, yalnızca Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydurur. İşte yalancıların asıl kendileri onlardır. (Nahl Suresi, 105)
Bu durumun ne kadar tehlikeli olduğu yukarda ki ayette de belirttiği üzere “ Allah’ın ayetlerine inanmayanlar uydurur” bu ayet bence her şeyi açıklıyor. Hem inançlı görüneceksin hem de yalanınla kişileri kandırıp, kendi haysiyetsiz nefsi için kullanmaya çalışacaksın. Hadi biz kandırıldık daha sonra bu yalanlar ortaya çıkınca bu kişiden uzaklaştık. Peki bu yalanlarını bilmeyen akraba,eş dost bu kişinin bu yalanlarını öğrense acaba ne olur? Hadi onu da geçtik onları da bir şekilde kandıracağından eminim. Peki asıl bu bedenin sahibi olan yüce yaratıcımız Allah ( c.c ), gün gelecek bu emanet bedenimizi geri alacak. O’nun karşısına ne yüzle çıkacak ve O’nu nasıl kandıracak. İşte tek tesellim bu benim. Rabbim büyüktür ve her şeyi en ince ayrıntısına kadar görüyor. O’na havale ediyorum, gün gelecek Allah yalan söyleyenin belasını verecektir.
Bu anlamlı şiir için teşekkürler.
Saygımla
Ahmet EROĞLU tarafından 8/22/2009 5:37:15 AM zamanında düzenlenmiştir.
SON değil …./. arkası yarın YALANIN DA LİSANSLISI OLURMUYMUŞ DEMEYİN. MESELA YUKARIDA OKUDUĞUNUZ ŞİİRDE GEÇEN HERŞEYİN AMA HERŞEYİN SADECE SİZE ANLATILAN MUHTEŞEM YALANLAR DAN İBARET OLDUĞUNU ÖĞRENDİNİZ UMMADIĞINIZ BİR ANDA. NE DÜŞÜNÜRSÜNÜZ???? NE YAPARSINIZ???? BİZİMKİSİ LİSANSLI DEĞİL BİZZAT YÜKSEK LİSANSLI/DOKTORALI YALANCIYMIŞ MEĞER !!!!!!!
[ kalin ] Hiciv edebiyatımızın en önemli türlerinden birisidir. Ama günümüzde küfretmeden, belden aşağı vurmadan, hakaret etmeden insanların kişilik haklarına saldırmadan dahası iftiraya girmeden hiciv yazılamadığını görüyorum ve çok üzülüyorum.
Ben de toplumumuzdaki bilumum YALANCILAR, MASKESİZ DOLAŞAMAYANLAR VE HER TÜRLÜ illegal GAYE İÇİN özellikle DİNİ, İNANCI KULLANIP MERHAMETİ, İYİNİYETİ SÖMÜRENLERE edebi bir hiciv kaleme almaya çalıştım. .
Eser; halâ aramızda olan, bizlere "ÜSTAD" edaları ile çalım satan, bir zamanlar bizim de kendisine, kalemine aldandığımız (Ki aldatan Şeytandır), Şimdi yine maskesi ile başkalarını kandırmaya devam eden bir ACZİYET ABİDESİNİ anlatmaktadır. Yazdık kalemimiz yazdığınca, dilimiz döndüğünce Sürç-i lisan ettiysek şimdiden affola!
tüp patlamış, öbürü rahim kanseri ne talihsizlik ama ben de olsam inanırım valla.Bunlar söylenip sonra gerçeği ortaya çıkmış yalanlar mı şimdi.İyi de ne gerek var buna anlamıyorum.hem bir kişi 10 adres alırsa bizim gibi, herkesi kendi sananlar kuş gibi kanar.Öyle şeyler duydum ki, siyeteye giresim gelmiyor artık.en tanıdığımı bile şüphe ile takip eder oldum. yazıklar olsun.hem de dini kullananlara binlerce kez yazıklar olsun.Kim olduğunu merak ediyorum ama öğrenmek de istemiyorum.
Her şey aslına rücu edecektir. Bu İlahi adalettir. ki insanın kuru balçığa rucu edişi kadar. bilirim ki! ASIL AZMAZ BAL BOZMAZ BOZARSA YAĞ BOZAR ASLI AYRANDIR...
Böylelerine de zeytinyağı gibi üste çıkışı da bundandır zahir!
Biz işimize bakacağız elbet. Şeytanın hileleri varsa ondan büyük Allah var diyerek!
Koskoca bir yürek var hecenin kraliçesinde bilirim ve bu yürekte Hakk'tan yanadır. “(Tevbe suresi) “Ey iman edenler ! Allah’tan korkun ve doğrularla beraber olunuz !”der kutsal kitabımız.Yine dinimizde munafık diye içi dışı bir olmayana denir ve munafıklığında çeşitleri vardır ama en kötüsü bile bile munafıklığı seçmiş olmaktır.Ahirzaman şerrinin gönüllerde kol gezdiği bir zamanda gerçek manada hakikate yönelen ve ona yakışır şekilde hareket eden insanları bulmak gerçekten zor.
"Doğru olun, doğruluk iyiliğe, iyilik ise, Cennete çeker Yalandan sakının, yalan fücura, fücur ise Cehenneme götürür"gönlü yüce Buhari.
İnşallah şefaate ve merhamete layık insanlar olarak mahşer karmaşasında Peygamber efendimizin sancağı altında olanlardan oluruz.
"Kul, şaka da olsa yalan söylemeyi, doğru da olsa münakaşa etmeyi bırakmadıkça iyi bir mümin olamaz."
Değerli ablam; size böylesi emek isteyen bir şiiri yazdırdığına göre sizi aldatan kişi sizin çok değer vermiş olduğunuz birisi olmalı... Aldatılmak gerçektende kötü bir duygu; fakat kendi kendini aldattığını bilmeden, büyük bir aldanış içinde karşısındaki kişiyi aldatmaya çalışmak ya da aldattığını zannetmek çok daha kötü olmalı... Şiiri gerçektende büyük bir şaşkınlık içerisinde okudum, bir insan böylesi yalanlara ne diye başvurur böylesi işlere ne diye tevessül eder bir türlü anlam veremiyorum. Rabbim selâmet versin. Şiirin altına şiirin devamının geleceğini belirtmişsiniz, değer mi?
Güçlü kaleminiz zevâl görmesin abla, kaleminiz hep güzellikleri yazsın inşâ-Allah. Selâm ve dua ile
Sevgili Emre Haklısın. Bu adama çok değer verdik vermedik mi Üstad edaları ile içimize giren bu adama sen ben ve daha niceleri kapımızı saygı ile açıp gruplarımıza almadık mı? Sen de bu kişinin kim olduğunu biliyorsun. Hem çok iyi biliyorsun....
Sence ben üzerime düşen bri msiyonu, bir riyakarlığı ifşa edemeyecek kadar aciz miyim? Ve müminin görevi değil midir, diğer insnaları uyarmak. ben bir müslüman olarak yalanı riyakarlığı ve münafıklığı hicvettim ve okurlarıma sundum.
Darısı diğer müslümanlara kaldı... İnançlıyım demek lafla olmuyor Emre bey kardeşim. az icraat lazım......
inan nın çokçok çooook harika mükemmel muhteşem ötesi süper enfes nedesem az en az onkere okudum ve dinledim manası çok derin ve anlamlı kutlarım yüreginize saglık işde büyük şaire saygı ve selamlar hocam
Nasıl olsa sanal alem diye, İnternet dünyasında her türlü yalanı, dolanı, sahtekârlığı ve planı mübah sananlara veylolsun. Net ortamı sanal olsa da biz gerçek insanlarız ve yaptığımız, söylediğimiz her şeyin hesabını vereceğimiz büyük günde, yazdığımız her şeyin hesabını da vereceğiz. Kul hakkı denen kavram ve sair hassasiyetlerin hepisi bu mekanda da geçerli.
Dik durmak, doğru olmak, dik yürümek ve düz adam olmak her zaman müslüman şahsiyetinin gereklerindendir. Bedeli ne olursa olsun bu erdemler yüceltilmeli, yaşanmalı ve yaşatılmalıdır.
Mevlana; "YAYIN EĞRİLİĞİ, DOĞRULUĞUN TA KENDİSİDİR" der.
Yüce Yaradan, huzuruna helal yaşanmış bir hayatın sonunda ak pak alınlarla çıkmayı nasip etsin. Başka türlüsü ziyandır, iflastır, ebedi ızdıraptır.
Rabbim ayaklarımızı kaydırmasın. Niyetlerimiz de, yönümüz de, sevdalarımız da doğru olsun, temiz olsun.
Muhatabına okkalı bir Osmanlı tokadı gibi bir hiciv yazmışsın ablacığım. Rabbim doğrulardan eylesin, sırat-ı müstakimden ayırmasın.
Değerli ablacım; Öncelikle bu geç gelişim için affını rica ediyorum. Şu sıralar yoğunluğum sebebiyle çok fazla zamanım olmuyor.
Şiire gelince, Okumadan önce dinlemek nasip olmuştu. Şimdi tekrar okudum. Hiciv olarak çok başarılı. İşin teknik yönünü benim yetersiz bilgim yorumlayamaz. Lakin, ders çıkarmak açısından iyi bir anlatım olmuş.
'Size büyük günahların en büyüğünü haber vereyim mi? O, Allah'a şirk koşmak ve anne ve babaya isyan etmektir'. Sonra kalkıp oturdu ve şöyle dedi: 'Dikkat ediniz! Büyük günahların en büyüğü yalancılıktır'. Buyurmuş Efendimiz (SAV) Yalan söylemek ahlaken büyük bir zayıflıktır. Dinende kesinlikle haram kılınmıştır. Kişi bunu bile bile yalana devam ediyorsa onda hastalık vardır. Toplumun onda dokuzuna şizofren tanısı koyulduğuna göre bunun bir hastalık olduğu apaçık bir gerçektir. Ahlaken zayıf bu tür insanların muhatap alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü yalancılığı meslek edinmiş insanlar ne söylesende anlamaz. İster destan yaz ister masal ... Allah ıslah etsin. Doğruya ulaştırsın...
Nasrettin Hoca bir gün ağaçtan düşmüş Gelen sormuş: Hocam anlat nasılsın giden sormuş hoca bakmış aleme meram anlatmaktan daral geldi
"SİZ EN İYİSİ BANA DAMDAN DÜŞEN BİRİNİ GETİRİN. BENİM DERDİMİ EN İYİ O ANLAR " DEMİŞ
görüyorum ki "Yusufzedeler" gün geçtikçe artıyor. Vay be insan dinini imanını bu kadar mı pervasız torbalar.
HALKIN TAKDİRİ HAKKIN TAKDİRİ OLDU BU SAYFADA en iyisi halkın takdirine devam.....
NOT: Kötü komşu insanı mal sahibi eder derler ya, insanın (!) kötüsü de insanı iyi şair ediyormuş.. Vay be sahiden dedikleri kadar varmış cidden hoş bir hiciv olmuş bu! :):):):):)
Bir ata sözü vardır(YILANDAN KORMA YALANDAN KORK) Diye!her kötülüğün başıdır yalan.insan hayatı içinde ne yaparsa mutlaka o niyetine göre kendisine döner.Allah (cc)korusun zalimin şerrinden,yalanından!her zaman olduğu gibi harika anlatımlı dizeler ders alınarak okunuyor.yüreğine sağlık değerli şairem.selamlar.
Evet dost YILANDAN KORKULMAZ YALAN KADAR çok haklısınız. insna elbette eserlerini yayınlarken değişik isim kullanabilir. Bu meşrudur. Ama bu başka isim altında bir ton yalan söylemesini gerektirmez. hele d e bir zamanlar adeta kanını içtiğiniz insnalara yanaşmak onlarla dost olmak kadar yalana sığınılmaz. Bu kadar mı düşer bir insan ki gayri meşru amaçlar için yalandan medet umar.
ALLAH BÖYLELERİNDEN BENİ VE SİZLERİ KORUSUN.. İNSAN UTANIR AR EDER DİYECEĞİM AMA BUNU YAPANLAR YANİ YALANCILAR İNSAN OLAMIYOR DEMEKKİ..
HALA ARSIZ ARSIZ ÜSTAD EDALARINA SOYUNUYORLAR YA PES DOĞRUSU DAHA KAÇ KULU KANDIRABİLİRKİ YALANLAR. EN VAHİMİ MEVLAYI KANDIRABİLİR Mİ?
Keşke aramızda böyle yalancılar ve riyakarlar olmasa da bizler de hicvetmek zorunda kalmasak... Kim ister güller çiçekler böcekler ve dahi sevda dururken, toplumun bu hastalık ağaçlarını yazmayı. Hastalık ağacı diyorum, bu kişiler halen içimizdeler. Ve bu yalanları sanki kendileri değil de sen ben söylemişiz gibi arz-ı endam etmekteler hala...
yazdıkları güya kıssa vari şiirlerle de adres şaşırtmakta kendileirni biz nebze saklamaktalar.
Aslınd ahayattaki en büyük perişanlıktır bu. AKLANMAK yerine SAKLANMAK.. Kimden? Hiç yaratılan kendisini Yüce Yaratandan saklayabilir mi? bu nasıl bir ahmaklıktır.
çok güzel bir olayı daha doğrusu güzel olmayan bir olayı ele almışsınız kutlarım saygılar selamlar sunarım arkadaşlar çok güzel yorumlar yapmışlar ben tebrikle yetineyim sağlıcakla kal
Keşke aramızda böyle yalancılar ve riyakarlar olmasa da bizler de hicvetmek zorunda kalmasak... Kim ister güller çiçekler böcekler ve dahi sevda dururken, toplumun bu hastalık ağaçlarını yazmayı. Hastalık ağacı diyorum, bu kişiler halen içimizdeler. Ve bu yalanları sanki kendileri değil de sen ben söylemişiz gibi arz-ı endam etmekteler hala...
yazdıkları güya kıssa vari şiirlerle de adres şaşırtmakta kendileirni biz nebze saklamaktalar.
Aslınd ahayattaki en büyük perişanlıktır bu. AKLANMAK yerine SAKLANMAK.. Kimden? Hiç yaratılan kendisini Yüce Yaratandan saklayabilir mi? bu nasıl bir ahmaklıktır.
teşekkür ederim nezaketinize ve desteğinize... unutmayın belki bu yalancı sizin de yanıbaşınızdadır! Aman dikkat!
oy oy oy hicvetme sanatı bu, ikili beyitlerde bozulmayan kafiye ve bütünde kopmayan öykü hepsinde ötesi bütün yaralara tek tek dokunan gönül.. Oy dedim şair oy... Tebriklerim gönül dolusudur var olun.
Böylesi şiirleri oldum olası çok severim bende yazsam diye arada birde düşünmöüyor değilim hele bir de usta kalemden çıktıysa tadına doyum olmuyor tebrik ediyorum saygılarımla
senin aksine ben oldum olası bu tarz şiirleri hiç sevmem ve beni yazmak sorund abırakan sebepleri de sevmem.
Her ne kadar ben insnaların namusu ile oynamadan, belden aşağı vurmadan, aşağılaşmadan da hivic yazma konusunda çok başarılı bulunsam da keşke bu yaratıklarla karşılaşmayıp bu şiirleri yazmak durumunda da kalmasaydım. Hele de "Rezilim ya resulullah" diye ortalara çıkan SENİN VE HERKESİN DE BİLDİĞİ bu kişi ile tek kelamım olmasaydı da ipliğini pazara çıkarmak bana dğşmeseydi
BİLİRSİN ben yahudiler gibi eski şeyleri kırpıp kırkıp asacak kadar sefilleşmeyi hiç beceremem. Bildiğini ikrar edemeyecek kadar korkak olmayı da beceremedim.
KARDEŞİM madem çok özendin, sen de bu malum konuyu çok güzel işleyebilirisn ve heccavlığının ilk şiirini yazabilirsin.
Şimdi sana etkili yorum seçtiğim kişiye verdiğim cevapları da bir kere daha okumanı tavsiye ediyorum. Yazacağın hicivde sana yardımcı olur o kelamlarım zira.
HADİ BEKLİYORUM GÜZEL KARDEŞİM SEN İSTEDİN Mİ BUNDAN DAHA ALASINI YAZABİLİRSİN...
GÜZEL KARDEŞİM, Konuyu dahi bilmeden bana yorumunla verdiğin güzel destek için teşekkür ederim. Ama biliyorum ki konuyu bilseydin eğer çok daha fazla öfkelenir ve bu durumda bir müminin nasıl davranması gerekiyorsa öyle de davranırdın.
Zira dostluğumuza da düşmanlığımza da layık olmayan herkesin yakamızdan düşmesi için artık adaklar adıyoruz, dualar ediyoruz gerekirse tefriciyeye başlayacağım artık. yoksa kusacağım inanki...k u s a c a ğ ı m.......
...ağlasam mı, yoksa böyle bir yüreğin kelamlarını okuduğum için sevinsem mi şaşırdım kaldım ?!... koca bir hayatın yaşam felsefesini, gelmişini geçmişini yerinde lisanı uygun, naif uslup ve buram buram edep-adab kokan bir dille hemide. Geldi geçti hafızamdan onca yaşayıp gördüklerim,,,,,, ve deldi geçti 55 yıllık sosyal yaşam da kullandığım bu yüreğimi. ne deyimki şairem ; atalarının ruhu şad olsun !... Yanılmıyorsam şiiri siz seslendirmişsiniz, yoksa bu kadar meşakkatli yolu hissederek okumak her babayiğidin harcı olmasa gerek.
şairin şiirde içindekileri sızdırdı ise elbette okuyucu da yorumlarında kendi içindekini sızdıracaktır. Aksi mümkün mü? değil elbette...
Yaşanılan yalanları anlama çabası kadar zor değildi şiir yazmak. seslendirmek ise:...
ÜZGÜNÜM ŞAİR O BEN DEĞİLİM. AMA BU YALANCIDAN CANI YANAN O KADAR ÇOK İNSAN VAR Kİ! SESLENDİRME TEKLİFLERİ ARASINDAN İÇİN SEÇİM YAPMAK ZORUNDA KALDIM DESEM İNANIR MISINIZ? ZİR ABU MEŞHUR YALANCI HERKESİN AMA HERKESİN TANIDIĞI BİRİ ASLINDA İÇİMİZDE OLMAYI HİÇ BECEREMEMİŞ İÇİMİZDEN(!) BİRİ....
Şiirdeki içerik öyle bir işlenmişki dizelere okurken hiç takılmadan su gibi aktı zaten bu şiir en sevdiğim tarzdır e birde ustasından layığıyla yazılırsa sanat yerini buluyor kutlarım can bacım sevgilerle
"Ben de toplumumuzdaki bilumum YALANCILAR, MASKESİZ DOLAŞAMAYANLAR VE HER TÜRLÜ illegal GAYE İÇİN özellikle DİNİ, İNANCI KULLANIP MERHAMETİ, İYİNİYETİ SÖMÜRENLERE edebi bir hiciv kaleme almaya çalıştım. . "
---
bu büyük emek karşısında türlerim ürperdi ve açıkçası şu anki düşüncemi itiraf etmem gerekirse;
şiirin hikayesinde bahsettiklerinizin çok çok uzağında yaşadığım için Allah'ıma binlerce şükür ettim.
konu ne olursa olsun, iste hiciv budur demeden geçemeyeceğim kaleminiz çok güçlü.
MESELA YUKARIDA OKUDUĞUNUZ ŞİİRDE GEÇEN HERŞEYİN AMA HERŞEYİN SADECE SİZE ANLATILAN MUHTEŞEM YALANLAR DAN İBARET OLDUĞUNU ÖĞRENDİNİZ UMMADIĞINIZ BİR ANDA. NE DÜŞÜNÜRSÜNÜZ???? NE YAPARSINIZ????
MUHTEREM YORUMLARINIZA ARZ OLUNUR.
cevap veriyorum efednim bu kadar uzun mesafeli bir yalana bu kadar uzun süre nasıl dayanabildim diye kendime kızardım.ve yine kendime kızardım ki nasıl anlayamadım bu kadar uzun metrajlı yalanı.hani mumun yatsıya yananı vardırya,burada sanırım biraz daha geç vakte uzadı.
eyvallah
mzorla tarafından 6/10/2009 8:59:26 PM zamanında düzenlenmiştir.
“YARABBİ, BANA EŞYANIN HAKİKATİNİ OLDUĞU GİBİ GÖSTER!”… ********************************************* BİR KAÇ SEFER OKUDUM DİNLEDİM AMA HEP ŞU DUAYA TAKILDIM
Çok güzel bir hicivdi şairem , ne denilebilir ki ... tek kelimeyle harika olmuş , mükemmel di . Yüreğinize ve kalemize sağlık, şapka çıkarttım şiiriniz karşısında , Allah C.C nefsimize fırsat vermesin ... değerli kardeşim .
Dünya kavramını "yalan dünya" tabiri ile kullanırız çoğu kez... Yalan dünyada yalancı varlıklar, olacak elbet... Şeytani nefsinlerini durduramayanlar. Peki ya ahiret? Faniliğimizin farkına varabilsek her an felahta olurduk elbet.
Kutluyorum değerli kalemi yürekten... Yarınların şairesine selam ve saygılarla...
Allah’ın Resûlü’ne soruyorlar: “Mümin zina eder mi?”. Sükût buyuruyorlar. Soruyorlar: “Mümin yalan söyler mi?”. Cevap: “Mümin yalan söylemez!”. Bu sükût ve cevapta, yalanın ne demek olduğu bütün dehşetiyle ortada…
Müslüman işinde, sözünde, aile ve sosyal hayatında dürüst ve samimi olmalıdır. Bir Müslüman'ın işinde sahtekârlık ve düzenbazlık, sözünde ise yalan, gıybet, dedikodu ve iftira asla olmamalıdır. Allah'ın yasakladığı büyük günahlar vardır. Bunlardan biri de “iftira” dır. İftira insan onurunu zedeleyen, fertler arasında ve toplumda dargınlık ve düşmanlıklar oluşturan bir hastalıktır. İftira müminler arasında kardeşlik, sevgi, saygı ve dayanışmayı yok eder. İftira insanlar arasında fitne ve fesada yol açar. Toplumu felakete sürükleyen, insanların iş ve itibarlarını hatta bazen hayatlarını kaybetmelerine sebep olan çok çirkin bir davranıştır. Öldürücü bomba ve silahtan daha tehlikelidir.
Şimdi bu zaviyelerden bakılınca bizler; zahire göre hükmeden mü'min ve mü'mineler olarak,söylediklerimize dikkat etmeli, itidalı kaçırmamalıyız.Gerçek öyle olsa bile bunu dillendirmek yerine sorulduğunda şahsın zararlı olabilceği dikkat edilmesi gerektiği ifade edilmeli.
Şimdi saygıdeğer kardeşim kastınız kimdir, nedir, necidir bilemem ama cidden zor bir durum bu.Bu şiire teknik anlamda yahut seslendirme olarak v.s yorumlamak yerine yukarda yazdıklarımı uygun gördüm.Bu şahıs her kimse şayet hakkında söylenenler doğruysa bile Rabbimin ıslah etmesi yönünde dua edilmelidir bence.Doğru olan bu değil mi? Efendimiz yanında münafıkları kafirleri biliyor olduğu halde asla böyle bir yola başvurmamıştır.Madem rehberimiz odur bizde rehberimize uymalı değil miyiz.Şayet bu söylediklerimde bir yanlışım varsa düzeltin lütfen.Saygılarımla...
Allah’ın Resûlü’ne soruyorlar: “Mümin zina eder mi?”. Sükût buyuruyorlar. Soruyorlar: “Mümin yalan söyler mi?”. Cevap: “Mümin yalan söylemez!”. Bu sükût ve cevapta, yalanın ne demek olduğu bütün dehşetiyle ortada…
Müslüman işinde, sözünde, aile ve sosyal hayatında dürüst ve samimi olmalıdır. Bir Müslüman'ın işinde sahtekârlık ve düzenbazlık, sözünde ise yalan, gıybet, dedikodu ve iftira asla olmamalıdır. Allah'ın yasakladığı büyük günahlar vardır. Bunlardan biri de “iftira” dır. İftira insan onurunu zedeleyen, fertler arasında ve toplumda dargınlık ve düşmanlıklar oluşturan bir hastalıktır. İftira müminler arasında kardeşlik, sevgi, saygı ve dayanışmayı yok eder. İftira insanlar arasında fitne ve fesada yol açar. Toplumu felakete sürükleyen, insanların iş ve itibarlarını hatta bazen hayatlarını kaybetmelerine sebep olan çok çirkin bir davranıştır. Öldürücü bomba ve silahtan daha tehlikelidir.
Şimdi bu zaviyelerden bakılınca bizler; zahire göre hükmeden mü'min ve mü'mineler olarak,söylediklerimize dikkat etmeli, itidalı kaçırmamalıyız.Gerçek öyle olsa bile bunu dillendirmek yerine sorulduğunda şahsın zararlı olabilceği dikkat edilmesi gerektiği ifade edilmeli.
Şimdi saygıdeğer kardeşim kastınız kimdir, nedir, necidir bilemem ama cidden zor bir durum bu.Bu şiire teknik anlamda yahut seslendirme olarak v.s yorumlamak yerine yukarda yazdıklarımı uygun gördüm.Bu şahıs her kimse şayet hakkında söylenenler doğruysa bile Rabbimin ıslah etmesi yönünde dua edilmelidir bence.Doğru olan bu değil mi? Efendimiz yanında münafıkları kafirleri biliyor olduğu halde asla böyle bir yola başvurmamıştır.Madem rehberimiz odur bizde rehberimize uymalı değil miyiz.Şayet bu söylediklerimde bir yanlışım varsa düzeltin lütfen.Saygılarımla...
Sayın CANBOLAT, Özel mesajınızda bu kişinin kimliğini çok iyi bildiğinizi ve Allah'ın onu affetmesi için dua gerektiğini söylerken ( Özel mesajları yayınlamayı etik bulmadığım için buraya almıyorum. ) Bu sayfalara gelip bu kişi kimdir bilmiyorum demenizi anlayamadım doğrusu. Bakın değerli kardeşim, ben ispatsız ve delilsiz konuşmam ve asıl sizin şu sayfada yaptığınız resmen su-i zandır. Siz doğrusunu benim özelime mi buraya mı yazdınız onu anlamadım. Bu ironiyi anlamamı kimse beklemesin. Ya buraya yazdığınız yalan ya da özelimdeki"biliyorum" ifadeleriniz yalan. Lütfen birine karar verin.
Ayrıca hicve konu olan kişinin kimliğini en başta bilen kişiymişsiniz. nasıl bu sayfaya" Şimdi saygıdeğer kardeşim kastınız kimdir, nedir, necidir bilemem ama cidden zor bir durum bu."yazabildiniz. siz bu beyanınızla " Allah’ın Resûlü’ne soruyorlar: “Mümin zina eder mi?”. Sükût buyuruyorlar. Soruyorlar: “Mümin yalan söyler mi?”. Cevap: “Mümin yalan söylemez!”. Bu sükût ve cevapta, yalanın ne demek olduğu bütün dehşetiyle ortada… " lafzınızı bile reddetmiyormusunuz şimdi.
sırf dünya menfaatleri için, mahremiyetlerine bile sahip çıkamayan birinin savunuculuğunu kimse yapmasın derim. Bu d abenden size bir abla nasihati olsun ŞAİR. SON OLARAK: Kişi yanındakiyle anılır der Peygamberim....
zulmün karşısında susan da dilsiz şeytandır. başkaları susup kıvırtabilir (her ne kadar bazı değerli dostlarımın her sukutu ikrar olmasa da bu yalancıla riçin kalem oynatmayı bile gereksiz bir eziyet olarak görseler ve bunlara dair kalemlerini kırsalar da) ) ama kimse kargülünden bunu bekleyemez. KARGÜLÜNÜN TARZI BUDUR.. İŞİNE GELENE...
KARGÜLÜ HER ZAMAN SADECE GERÇEKLERİN SAVUNUCUSU OLMUŞTUR... DÜN DE, BU GÜN DE... YARIN DA....
Evet yazdıklarınız az bile iftiracı ve münafıklar için. isim önemli değil zaten ha Ahmet ha Mehmet. Onlar kendilerini çok iyi biliyorlar. Onları Allah d açok iyi biliyor. Zaten sır da değiller. İftira dedik, ne güzel yazmışsınız gözünüzle görmediğiniz şeyleri dillendirmeyin denilen sözü... Yorumunuzun başında zikrettiğiniz gibi Maalesef yalan söyleyenin zaten müminlikle alakası olmadığından ve o yalancılar zinacılardan daha hakir olduğundan, onların hazmedemedikleri şahıslar için iftira atmalarından daha kolay ne olailir ki! oys abilmezler iftira çiğ yedikleri ettir, irindir, kandır.. Bilmezler ve hala sefil mesajlarla içlerindekini kusarlar Allahtan korkmadan, kuldan utabnmadan. Keşke şu yorumunuzu okusalar da az ibret alsalar.
Zira ilk kelimesinden son kelimesine kadar bizzat şahşımıza birinci ağızdan anlatılan ve mesaj kayıtlar ile ispatlı olan bu yalanların edep dahilinde hikaye edilmesi bile onları haya ettirememiştir.
İnsanın az da olsa yüzü kızarır ve elini kafası arasına alır: Ben ne yapmışım, eyvah! Ben neler yapmışım" demesi ve kendine gelmesi gerekmez miydi...
Bizlerin kınamak için değil "LA TEKNATU MİN RAHMETİLLAH" ın anlamı dahilinde ibret alsınlar az utansınlar diye hicvettiğimiz bu yalanlar, kişiyi yine de etkilemiyorsa Allah derim. Zira anladım ki böylelerinin hakkından yalnızca Yüce mevlam gelir. Bu yalancıları da sadece Allah ıslah edebilir. Sorarım hür vicdanlara: İnsan pırıl pırıl 3 evladını nasıl inkar eder de "zürriyetim kurumasın sırf bu sebeple evlenmem lazım" diye eş aramaya çıkar. Evindeki o tertemiz eşlerini nasıl inkar eder de zürriyetim yok benim der daha bir kaç yıl evvel rahmetli olan annesininasıl inkar eder de anam beni doğururken öldü der. Bilir misiniz şair aslında düşününce bu yalanların en büyük zulmu ve dehşeti yalancının kendisinedir, yakınlarınadır. Bir dünya birleşse onlar abu zararı verebilir mi? Elbette veremez..
Biz yine de dua edelim, çukurlarını daha fazla derinleştirmesinler de bari Rabbin mağfiret kapısına yanaşabilsinler. En azından pervasızca inkar ettikleri evdeki mahremiyetlerinin hatrına... Rabbim bunları ıslah etsin. AMİN!
Mükemmel....LAL oldu dilim...Tebrikler nazik güzel yüreğinize...
___________
Kimse kanmaz kimse inanmaz yalancıya ama... Ama bu hikaye gibi çok değer verdiğim önem verdiğim..doğru sandığım dostumu bir cümlede yüreğimden sildim..
Bu münafık, küfürbaz cepheden gelebilecek ismiyle münhasır taarruz olasılığına karşı (ki gerçek yüzü belli olmayan maskelerde her surat ve kimlik mevcut ve meşrudur. Mazi de bilhassa acziyet içerisinde kadınlara, annelere DİNİ, İLMİ VE ŞİİRİ KULLANARAK hakaret leri bunun en sağlam kanıtıdır) dostlarının tüm uyarılarına karşı Kargülü; dininin hakkı için eserini yine her zamanki edebiyle kaleme almış, hizmet sayfasına eklemiştir.
Eser tamamiyle bize edilen rivayetlerin (yalanların) masalıdır. Arzu eden olursa kendini şiire, güzelliklere adamış insanlarla uğraşmaktan büyük keyif alan bir sahtekarın aslını, kadınlarla uğraşmayı şanına hazmettirmiş birinin gerçeğini özel mesajla açıklayabilirim. Değerli dostlar; bir abimizin dediği gibi; yapmış olduğu tüm kötülüklere, önce söylediği ve sonra yaladığı tüm hakaretlere rağmen bizim dostluğumuzada düşmanlığımıza da muhtaç bir kulun ibretlik özetini gönüllerinize sunuyorum.
Öyle bir masalki şizofren kimliği ile gün olup Ankara’ya ve gün olup Doğu’ya yazılan eserleri bile üzerine almış, büründükleri gereği kendini her türlü şiir kahramanı yerine koymuştur. Hatta yaptığımız yorumlardan bile kendisine kırıntı aramış, bulduğunu zannettiğinde de..... da boncuk bulmuşçasına sevinmiştir FUKARA! .
Bunun içinde kaybetmenin çaresizliği ile dini motiflerle kin ve nefretine peygamber hanımlarını, kitabımızın methettiği valideleri tüm edepsizliğiyle mevzu edebilen bu kişi kendi düştüğü çukurlara insanları düşürmek için elinden geleni ardına koymamıştır. Tüm kirleri kendisine döndüğü halde Allahın ikazını anlayamamış bu şahsiyet yoksunu, kendisini kara bir leke gören ve kurtulmak isteyen, yaka silken pek çok insanın karşısına ilmi ve dini kullanarak bambaşka kimliklerle, kılıklarla çıkmıştır.
Allah hepimizi çukurlaşmış, sözleri ile yaşantısı birbirine muhalefet içinde olan, yeri gelip eşini, yavrularını, aslını hatta annesini bile inkar etmekten imtina etmemiş kişilerden korusun. Düşmanımı bile
teşekkür ederim gönlü güzel ablacım. Elbette dürüst ve yalansız insnaların hazmedemeyeceği yalanlar bunlar... ama anlamayanlar varmış... hala heybelerindeki sahtelikleirn ardına sığınanların hali ne acıdır. vah zavallım vah!
Muhtevası ve anlatımıyla mükemmel seviyeli bir hicivdi Rabbim bizleri doğru yoldan ayırmasın diyorum beğeniyle okudum yüreğin dert görmesin kardeşim ilhamın bol ve her şey dilediğin gibi olsun Mevlama emanetsin selam sevgi ve dua ile...
yaşadığımız dünyanın kitabını okuyor gibi oldum diğer kısmınıda merakla bekliyorum. kendi hisseme düşeni aldım yarınki heybeme attım. farklı şairin farklı dizeleri. tebrikler saygılarımla.
PEK MUHTEREM OKUYUCUM. NE MUTLU SİZE Kİ SİZ PAYINIZA DÜŞENİ ALDINIZ VE HEYBENİZE KOYDUNUZ. AMA ALAMAYANLAR VE HALA ARSIZ ARSIZ DÜNYA SAHNESİNDE PİYES YAZANLAR VAR. BEN ONLAR AÇOK ACIYORUM. İNANIN İÇİM YANIYOR BU ACINASI HALLERE. KEŞKE DİYORUM KEŞKE ELİMDEN BİRŞEY GELSE DE KURTULABİLSELER BU ŞEYTAN TUZAKLARINDAN.. AMA ONLAR KLİNİK VAKALAR SANIRIM. İLAÇ KAR ETMİYOR Kİ!
HİÇ BİR İLAÇ KAR ETMİYOR ÇÜNKÜ ALLAH KORKUSUNDAN BİHABER HEPSİ...
Allah, son nefese kadar insanın ahvalini düzeltebilmesi için fırsat vermiştir. Bu fırsatı değerlendirebilenlerden eylesin bizleri. Masum değiliz hiç birimiz!!!! Çok güzeldi, tebriklerimle. Selam ve sevgiler.
ÇOK SEVGİLİ OKUYUCUM NASIL GÜZEL İFADE BUYURMUŞSUNUZ...
EVET Hepsinden önemlisi doğru ve dürüst olabilmektir hayatta. yoksa alınan her nefes bizzat şeytana hizmettir, akla ziyandır, benliğe en büyük kötülüktür.
Allahın şanslı ve sevgili kulları elbette doğru dosdoğru yaşarlar. Eğri yaşayanlar ise bu dünyad akullarca sevilmedikleri gibi iki alemde de lanetlenirler, sevilmezler. Ve kötü düşünce şer mihraklı her eylem aslında kişinin kendisine baldıran zehridir de kişi bunu bilemez. heyhat ne acıdır bu durum.....
Allah bizleri yanılmayan ve şeytana aldanmayan doğru kulları arasında sayar inşallah....
SİZE DE DUA GİBİ YORUMUNUZ İÇİN EN KALBİ TEŞEKKÜRLERİMLE...
Nasılsa kandırmışım bu yüzümle herkesi Bende daha surat çok kırmayalım hevesi
Sanal pencerelerde görünsek de biz adam Sanki geçmişimizde olmadık mı hiç madam
Hem muska yapmalıyım, üfürükçü adımız Hocalık kolay değil kesilmesin yâdımız
Sermaye de tükendi tüymeli ince ince Kepaze olmayalım kredimiz bitince
Usul usul çekilmiş faş olduğu düvelden Hocamızın huyu bu başka ne gelir elden
Yorumsuz keseceğim masalımı burada Yorum hür vicdanlarda kalmayalım arada
Dinimde kaybetmezler bizim gibi hancılar Zındıklardan hakirdir nasılsa yalancılar
En şöhretli mumları Yatsıya kadar yanar Sürüye kurt girince YALANCIYA kim kanar
Onlar için fark etmez ne hanya ne de Konya Münafıklar derdine yansınlar iki dünya
Eren ermiş murada kerevet bize kalsın Gökten düştü üç elma, aklını seven alsın!
SON değil …./. arkası yarın YALANIN DA LİSANSLISI OLURMUYMUŞ DEMEYİN. MESELA YUKARIDA OKUDUĞUNUZ ŞİİRDE GEÇEN HERŞEYİN AMA HERŞEYİN SADECE SİZE ANLATILAN MUHTEŞEM YALANLAR DAN İBARET OLDUĞUNU ÖĞRENDİNİZ UMMADIĞINIZ BİR ANDA. NE DÜŞÜNÜRSÜNÜZ???? NE YAPARSINIZ????
EFENDİM ALİME TARİF GEREKMEZ.SON DERECE MÜKEMMEL BİR ÇALIŞMA ANLATIM İÇERİK TARİF EDİLMEZ GÜZELLİKTE OLDUKCA LATİF SİZİ ALKIŞLIYORUM ELİNE GÖNLÜNE DİLİNE SAĞLIK SEVGİ VE SAYGILARIMLA.
Demiş saati geldi atmalı bu libası Kıvırtmakla anılır bizde yiğidin hası ! ........................................... ONUN İÇİNDE GÜNÜMÜZ YİĞİDİNE ŞÖYLE DİYORLAR
BAZEN AKILSIZ DOST AKILLI DÜŞMANDAN FAZLA ZARAR VERİRKEN BAZEN DE DOST KILIĞINDA DÜŞMAN MÜNAFIKANE BÜYÜK TAHRİBAT YAPIYOR BÖYLE MÜTEDLERİN KİTAPLARI DİN DÜŞMANLARININ ELLERİNDEN DÜŞMÜYOR MÜSLÜMANA FERASET DÜRBÜNÜNDEN BAKIP FARKI ETMESİ DÜŞÜYOR BAKIP GÖRWEBİLENLERE NE MUTLU TEBRİKLER TEŞEKKÜRLER SELAMLAR
Taa ezelden beri insanları Tevhidte birlik ve bereberlik içinde insanın insanlık için çalışması nı kışaca emek çekilmeşini kendinden fedakarlık yapılmasını bu da her devirde devire göre deyişim gerçekleşmiştir. Sizin de kaleme almış olduğunuiz her insanın başına gelebilecekleri aksettirmisiniz.Birinci basamak şeriattan baslayıf nefsi emmare sırası ile gidiyor işte asıl mesele burda Nefsini bilen Rabbini bilir.
bakıyorsun hala ateşe tapan var o da kendince bir ALLAH edinmiş ama en aşağı mertebeden kişi kendinden fedakarlık vere vere safiye mertebesi ve cem ve devamına kadar günümüzde var Gören göz lazım
İşte sizde bunların farkında olmasanız bunlar kaleminize aksetmezdi güzel bir şiir tadında hiciv olmuş gönülden teşekürler. selamlar...........
malesef bu tarz insanlar dini baltalamaka adına dindar, hanımların duruşuna göre nabza şerbet dahi üst seviye de gözüküp kendi kişiliğini kaybetmiş arama luzumu bile hissetmiyen,öz benliğinden uzak bir zavallı...terbiyem bu kadarına izin veriyor ötesini ARİF DEĞİL,TARİF OLAN ANLASIN ..ve bu HİCİP i yazdığınızdan ötürü dostu tebrik eder. bizim için kutsal olan pak alnından öperim saygımla...
Doğruluk ahlâkı, İslâm ahlâkının önemli bir esasıdır. Bunu elde etmek ve sağlamlaştırmak için çaba göstermek her mümine farzdır... Hangi yolla olursa olsun insanların aldatılması, onunla olan muamele ve münasebetlerde umursamaz bir tavır takınması mümine yakışır tavır olamaz.
Ebu'l-Ahvas, Abdullah'ın (r.a.) şöyle söylediği nakleder: "Yalan düşünce ve yalan sözlerden kaçının! Çünkü yalan ne ciddiyetle ve ne de şaka ile bağdaşır.
Allah’ın Resûlü’ne soruyorlar: “Mümin zina eder mi?”. Sükût buyuruyorlar. Soruyorlar: “Mümin yalan söyler mi?”. Cevap: “Mümin yalan söylemez!”. Bu sükût ve cevapta, yalanın ne demek olduğu bütün dehşetiyle ortada…
Yalan, hilkatin, dolayısiyle hakikatin bile bile tahrifidir ve Allah korkusu çeken mümin için imkânsızdır.
Kar ve yağmur altında bütün bir gün sözlüsünü bekleyen velîye “beklediğin adamın gelemeyeceği belli; hâlâ mı gözlemekte devam edeceksin?” diye sorulunca alınan karşılık: “Eğer sözleşme yerinden ayrılacak olursam onun yalancılığına hükmetmiş olurum; bunu yapamam!”…
Hadis meali: “Yarabbi, bana eşyanın hakikatini olduğu gibi göster!”…
dün akşam öğretmenevinde bir yazı yazdım siteye az sonra ekleyeceğim inşallah..bu yazıyla şiriniz arasında az da olsa bir benzerlik var gibi geldi belki konu olarak değil fakat insan olarak şu halimize şükretmek açısından demek istedim..takdir yine de sizin olacak tabi ki...bu vesileyle bu çok güzel, anlamlı ve de kıssadan hisse almayı gerektiren şiirinizi yürekten kutlar teşekkür ederim değerli kardeşim..zaten yeni şiirlerinizi özlemiştim...sağolun...sevgi ve saygımla...kızınıza da selamlar...Ankara görüşmemizin arasından çok zaman geçti...ne güzl bir gündü o toplantı..sizin gibi çok değerli şair dostlarla bizzat yüz-yüze tanışma imkânı bulmuştuk...selamlar...
MASKEYLE DOLAŞAN VE SAMAN ALTINDAN SU YÜRÜTEN O KADAR ÇOK
İNSAN VARKİ...!!! DİLERİM BU HİCİVLE HERKES ÜZERİNE DÜŞEN DERSİ DE ALMIŞ OLUR..
NE TESADÜFKİ BENDE BUGÜN KONUSU BUNA BENZER BİR ŞİİR YAZMIŞTIM..
Karda yürür izini belli etmez türünden Saman altından suyu yürütenleri gördüm Ağır taş zannedilir oynamayan yerinden Kalıbını buz gibi eritenleri gördüm
Şerrin odak noktası şeytanın alt bacağı Zannedersin bağrını memleketin kucağı Dili ile mest eder köyü kenti bucağı Ömrünü fitne ile çürütenleri gördüm
BÖYLE DEVAM EDEN... AYNI KONUYU DÜŞÜNMÜŞ OLABİLMEK NE KADAR GÜZEL..
İDAMA MAHKUM OLMUŞ BİR MAHKUMUN İÇ ORGANLARI BAĞIŞALNIR MI BAĞIŞLANMAZ MI TARTIŞMASI YAPILMIŞTI GEÇENLERDE "EL EZHER ÜNİVERSİTESİNDE"....NE ZAMAN MESHEPLER YİTİRİLMİŞ MEYDAN ŞARLATANLARA KALMIŞTIR...TARTIŞMANIN VE BU TİP FETVALARIN VERİLEMEYECEĞİ DİNİMİZDE BUGÜN ACILAR GÖKYÜZÜNÜ DELİYOR. ALLAHRASULÜNÜN TEBLİĞ ETTİĞİ VE BIRAKTIĞI DİN BÖYLE OLMAMALIYDI...OLAMAZDA ELBET.....
bir insanın nasıl soytarı olabileceğini gördük de...annelere, kızı yaşındakilere, başkalarının namusuna bu yolla nasıl yan gözle baktığını izledik. Ama Mevla büyüktür. İnşallah yalancıların attığı ok kafasına kaya olarak geri döner...
bu ibretlik destanı bizlerde tebessüm ile izledik...insanın kendini nasıl rezil edebileceğini, ne hallere düşürebileceğini ve aşağıların aşağısına nasıl inebileceğini hayretle gözledik
DEĞERLİ İNSAN ; HİKAYEDEKİ TESBİTLERİNİZE KATILMAMAK MÜMKÜN DEĞİL..TIPKI HER ŞEY GİBİ,HİCİV SANATIDA KİRLENDİ..HAYATIMIZIN KİRLENDİĞİ ,YAŞAMAYI SADECE NEFES AIP BVERMEDEN İBARTET SAYDIĞIMIZ,DEĞERLER EREZYONU DEĞİL ARTIK, DEĞERLERİ YOK ETME DE YARIŞTIĞIMIZ ŞU ALEMDE TEMİZ ŞİİR TEMİZ AŞK,TEMİZ GELECEK Mİ KALIR..ŞİİRE GELİNCE ; ÇOK ANLAMLI VEDE MÜTHİŞTİ..BU DÜNDE VARDI BUGÜN DE VAR YARINDA OLACAK..DUYARLI YÜREĞİ VE KALEMİ TEBRİK EDİYORUM..
evet dost! insnaların sözde "hiciv"" adı altında ruhlarındaki bilumum kirleri ifşa etmelerinden içlerindeki kin ve hasedi "hiciv" ADI ALTINDA YUTTURMA çabaları nedeniyle edebiyatımız intihar noktasına geldi. Kötü söz her zaman sahibinin olsa da çöplük kenarından geçenin üzerine muhakak pis koku siner. Bu tarz ruh kirlenmelerinin edebiyatımızı ne hale getirdiği malum. Biz elimizden geldiği kadar edebe hürmeten hiciv yazacağız zaman zaman.
Edebiyatın ve edeb'in inceliklerine vakıf güçlü şairemizden Türk şiirinin şanına yakışır, seviyeli bir hiciv. Teması, muhtevası ve anlatımıyla mükemmel bir şiir... Yürekten kutlarım Sevim hanım...Saygılarımla...
Eskiden büyüklerimden dinlediğim bir hikayeyi hatırlattı bana. Efendimiz zamanında bir Zat’ın tesbihi kaybolmuş. Bir kişiden şüphe edilmekteymiş. Bütün ısrarlara rağmen bu adam tesbihi kendisinin almadığını söylüyormuş. Tesbihi çalınan zat Efendimize şikayette bulunmuş. Efendimiz adamı yanına çağırarak demiş ki ; -Evladım şu dere boyuna doğru bir git gel bakalım neler göreceksin. Adam denileni yapmış. -Efendimiz, gel bakalım neler gördün anlat demiş. Adam başlamış anlatmaya. -Bir dişi köpek gördüm. Hamileydi. Kendisi uyuyor fakat karnındaki yavrular bana havlıyorlardı. -Eeeee ! demiş Eendimiz. Başka ne gördün. -Bir kuş gördüm. Ağaca çıkıyor güzel güzel ötüyor, yere iniyor leş yiyor. Ben bunlara bir anlam veremedim. Hikmeti nedir diye sorunca. Efendimiz. -İşte o köpek ve yavruları Ahir zamanın ailesi. Çocuklar anne-babadan daha çok söz sahibi olacaklar. -işte o kuş da ahir zamanın hocaları. Kürsüye çıkıp vaaz verecekler, kürsüden inince haram yiyecekler. -Eğer tesbihi sen almadıysan o ahir zaman ümmetlerinden ola mısın ? deyince. Adam estağfur tövbe diyerek cebindeki tesbihi çıkarır sahibine verir.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar derler ama sevgili bacım bana göre yalancının mumu hiç yanmaz.
Ağzınıza yüreğinize sağlık bacım.
Kaleminiz daim olur inşallah.
Saygılarımla…..
ihsansola tarafından 6/10/2009 12:12:22 PM zamanında düzenlenmiştir.
YALAN hakkındaki düşüncelerinizi yazabiliridniz abim Ve yalan söyleyenlerin dinimizdeki yerini. hele de din diiyanet işini yalan malzemesi olarak kullanmanın vebalini yazmanızı arzu ederim.
Hiciv edebiyatımızın en önemli türlerinden birisidir. Ama günümüzde küfretmeden, belden aşağı vurmadan, hakaret etmeden inssanların kişilik haklarına saldırmadan dahası iftiraya girmeden hiciv yazılamadığını görüyorum ve çok üzülüyorum. Ben de toplumumuzdaki bilumum YALANCILAR, MASKESİZ DOLAŞAMAYANLAR VE HER TÜRLÜ GAYE İÇİN DİNİ, İNANCI KULLANIP MERHAMETİ, İYİNİYETİ SÖMÜRENLERE edebi bir hiciv kaleme almaya çalıştım. . Küfretmeden, belden aşağı vurmadan da hiciv yazılabildiğini göstermek için…
Sevgiyle